7 Nisan 2015 Salı

BARIŞ YA ŞİMDİ YA DA…


Twitter’daki bir bildirim paylaşılmış: Türk ırkı silahlan! İnanamadım; asparagas olması, uydurma olması umuduyla biraz internet’e ( özellikle facebook'a ) baktım daha bu ne ki? İnanılmaz şeyler var. Açık açık katliam çağrısı yapılıyor. AKP biraz sert eleştirilse kıyamet kopuyor, suç oluyor, insanlar gözaltına alınıyor; ama bazı facebook sayfalarında açık açık katliam çağrısı, soykırım çağrısı yapılıyor. Hükümeti eleştiren terörist oluyor ama açık açk katliam çağrıları yapanlar masum. Bu katliam çağrıları hiçbir cezayi müeyyideyle karşılaşmıyor. Çağrı ne ki? Katliamın kendisi cezalandırılmıyor. Gazi katliamını halen hatırlıyorum. Kahvehane taranıyor polis gelmiyor, insanlar öfkelenip yürüyüşe geçtiği an polis anında yetişiyor. Ne o? Ölsen de yürüyemezsin, geber ne var ki bunda sen bir böceksin zaten pislik. 16 Alevi'yi polisler nişan alıp üzerlerine ateş ederek öldürmüştü. Çin'de Uygurlara yapılanın bir benzerlerini burda Alevilere yaptılar. Aleviler öldürülürken Uygurlara ağlayan güruhun, ağzı kulaklarındaydı. Tamam Uygurları da savun ama el insaf dünyanın öbür ucundakilere ağıt yakarken burnunun dibinde olanı da görsene be adam. Beki biraz da haksızlık ediyorum Çin’e. Çin’de Uygurlara Çinliler kendi dinlerini de dayatmıyor zorunlu din dersiyle bildiğim kadarıyla. Burda Alevilere yapılansa acımasız bir asimilasyon. Yıllarca Alevileri ve gayrımüslimleri katliamlarla, pogromlarla yok etmeye uğraştılar; ama tam kökünü kurutamayınca öldürerek yok edemeyince şimdi de asimilasyon girdi devreye.
Özerklikleri de var Uygurların, anadilde eğitim alıyorlar. Hatta Çin'de Uygur'un cenazesi istediği yerden kalkar, zorluk çıkarmazlar. Burda? Burda ölen Alevi askerin cenazesine filan siyasetçi gelecek diye jandarma gitti ve cesedi silah zoruyla gasp etti. Adamın ölü bedenini silah zoruyla cemevinden alıp camiye götürdüler. Yasal kolluk güçleri bir cesedi gasp ediyor inanılır gibi değil. Bunun 21. Yüzyıl’da yaşanması ayrı bir kepazelik. Burda azınlıkların yaşaması zordu, şimdi ölünce de zorluk bitmiyor. Ölülere de rahat yok.
Alevilerle Sünniler, Türklerle Kürtler, Osmanlıcılarla Kemalistler, Müslümanlarla gayrımüslimler birbirinin gırtlağına çökerken. Birileri milyonları sıfırladı bile. Onlar milyonları sıfırlarken halk da farklılıklarla bir arada yaşama kültürünü, sevgiyi ve bir kısmı ise özsaygıyı sıfırladı. Kendine saygısı olmayanın başkasına saygısı olur mu? Kendini birilerinin ..tündeki kıl yerine koyan biri kendinden olmayana saygı duyar mı?
Türk ırkı silahlan haa? Silahlanınca ne yapmayı planlıyorsunuz işe kimden başlayacaksınız? Alevilerden mi, Kürtlerden mi yoksa gayrı müslimlerden mi önce hangisini gebertmek istiyorsunuz? Yahu biraz utanın, biraz haya edin. Çok değil, az bir şey... O kadar da zor değildir yaptığı bir yanlıştan dönmek. Bir boks maçı yapılıyor Türk boksör rakibini yeniyor iyi güzel tam tebrik edeceğiz o ne? Boksörün resmi altındaki yazı şöyle başlıyor: “Ermeni piçini yenen …” Zaten 6-7 Eylül olaylarında “Kıbrıs Türk’tür Türk kalacaktır; Rumlar piçtir piç kalacaktır!” diye bağırıyordunuz. Haydi diyelim ki onlar piç, siz nesiniz? Siz bu ülkede hayırlı ne yaptınız? Dönün bir geçmişinize bir bugüne bakın. Hangi ara sizin katliam, tecavüz, küfür ve bölücülükten gayrı kârınız oldu? Büyük Trakya Pogromu’yla mı, Ermeni ve Rumlara piç demenizle mi, Maraş’taki katliamla mı, 6-7 Eylül pogromunuzla mı, Sivas’taki pisliğinizle mi, Hrant Dink cinayetiyle mi övüneceksiniz? Hayırlı ne iş yaptınız bugüne kadar? Ülkenin dört bir yanı ABD üsleriyle doluyken, (Büyük Ortadoğu Koalisyonu) BOK’un içerdeki uzantıları Güneydoğu’ daki toprakları Siyonistlere peşkeş çekmeye kalkarken silahlanmayı aklınıza bile getirmiyorsunuz. Şimdi iş azınlıklara saldırmaya, savunmasız insanlara firavunluk yapmaya gelince aslan kesildiniz.     
Tarih 19 Kasım 2014 Ç.Ü.de sıradan bir gün(dü). Bir grup kütüphanenin önündeki alanda sabahtan beri halayını çekiyor, şarkılar söylüyor… Etrafı rahatsız etmemek için de alçak sesle yapılıyor. Ama bunlar Kürtçe şarkılar… Şarkı Kürtçe olursa rahatsız olan elbette olacak. Ortada hiçbir taşkınlık, kavga gerilim yok(tu). Taa ki Karadeniz Kafe’nin önündeki duraktan insan görünüşlü onlarca yaşam formu ana avrat küfrederek, eğitim fakultesinin önünde park halindeki otomobillere tekmeler, yumruklar indirerek; halay çekenlere doğru “Ulan o…pu çocukları! Buranın Allah’ı biziz, ananızı s…ceğiz!” diye hayvani homurtularla yürüyünceye kadar. Kalkanlı ve coplu polisin önce önünden geçtiler, polis ekipleri hiçbir şey yapmadan seyretti… Ardından Kütüphane önündeki öğrencilere saldırdılar. Polisler, bu güruhu durdurmak şöyle dursun; güruhla yan yana koşarak halay çekmekten başka suçu olmayan insanlara saldırdı. Kampüs boyunca döne döne kaçmaca kovalamaca, kavga kıyamet… Sonrasında ne oldu? Hiiç… Büyütülecek bir şey yok ki canım. Ne diye anlatıyorsun, yoksa provakatör müsün?
90’lardaki korkunç pogromları çok iyi hatırlıyorum. Sivas olsun, Gazi olayları olsun… Yaşım buna müsait. AKP  hükümetinin de “Türk ırkı silahlan!” diyenlerin de ve pek çok siyasetçinin de anla(ya)madığı şu ki savaş “ha” diyince başlar; ama “ha” diyince bitmez. Savaşı istediğin zaman başlatırsın ama istediğin zaman bitiremezsin. İşte bu yüzden “Barış Süreci” ya da “Müzakere Süreci” ya da Milliyetçilerin deyimiyle “İmralı’yla pazarlık süreci” ( artık adına her ne derseniz diyin hiç önemli değil ) aylardır sonuç vermiyor. Sen bir taraftan müzakere yap diğer taraftan sana “Parası neyse vereyim silah sat bana, beni öldürüyorlar” diyene silah verme. Hani şu İŞİD’e bedava verdiğin silahlardan İŞİD’le savaşanlara parayla verme. Sonra “ Tamam yardım etme, silah da verme bırak da Irak’takiler gelsin, Türkiye’den gönüllüler gelsin; benimle Kobane’de savaşsın, bu İŞİD bizi yok etmek istiyor ” diyene sırtını dön. Üstüne “Kobane düştü düşecek” de. Sonra Kobane eylemlerinde kırk kişi ölsün. Sonra da kalk utanmadan “barış” tan bahset. Haydi bakalım rahat rahat gerilim yarattın, rahat rahat savaş açtın ama ya BARIŞ? Barışı getirmek o kadar kolay mı? Bunu söylemek istemiyorum ama BARIŞ ya hemen şimdi, ya da… Söylemek bile istemiyorum.