6 Ekim 2009 Salı

TAHRİM SURESİ

Tahrim Suresi:
Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. (Tahrim Suresi, 1)
Allah, yeminlerinizin (keffaretle) çözülmesini size farz (veya meşru) kıldı. Allah, sizin mevlanız (sahibiniz, yardımcınız)dır. O, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tahrim Suresi, 2)
Hani Peygamber, eşlerinden bazılarına gizli bir söz söylemişti. Derken o (eşlerinden biri), bunu haber verip Allah da ona bunu açığa vurunca, O da (Peygamber) bir kısmını açıklamış bir kısmını (söylemekten) vazgeçmişti. Sonunda haberi verince (eşi) demişti ki: "Bunu sana kim haber verdi?" O da: "Bana bilen, (herşeyden) haberdar olan (Allah) haber verdi" demişti. (Tahrim Suresi, 3)
Eğer sizler (Peygamberin iki eşi) Allah'a tevbe ederseniz (ne güzel); çünkü kalpleriniz eğrilik gösterdi. Yok eğer ona karşı birbirinize destekçi olmaya kalkışırsanız, artık Allah, onun mevlasıdır; Cibril ve mü'minlerin salih olan(lar)ı da. Bunların arkasından melekler de onun destekçisidirler. (Tahrim Suresi, 4)
Belki onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha hayırlı Müslüman, mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden, oruç tutan dul ve bakire eşler' verir. (Tahrim Suresi, 5)
Aslında bu Tahrim suresi üzerine yorum yapmaya bile gerek yok. Durumun tam bir kepazelik olduğu sadece surenin ilk beş ayetini okuyunca ortaya çıkıyor. Muhammed karılarıyla bir anlaşmazlık yaşıyor ve karılarıyla yaşadığı bu anlaşmazlık sonucu hoop hemen gökten ayet iniyor ve Allah melekleriyle ve Müminlerle beraber Muhammed’in arkasında olduğunu söylüyor ve o sizi boşarsa ben ona avrat da bulurum, diyor. Koskoca Allah’ın başka işi kalmadı Muhammed’in karılarını azarlıyor hem de sizi boşarsa ben ona başka karı veririm diyor.
Peki nedir mesele bu ayetlerin iniş sebebi nedir? İki rivayet vardır biriyle ilgili olarak Elmalılı tefsirinde şunu diyor:
“Hz. Peygamber'in hanımlarından birinin yanında bir bal şerbeti içmiş olmasından dolayı diğer hanımların söz birliği ederek, magafir (kötü kokulu bir ağaç zamkı) kokuyor diye latife yapmaları üzerine peygamber'in bir daha bal şerbeti içmemeye yemin etmiş olmasıdır.Buhari'de Hz. Aişe'den rivayet edilen şu hadis vardır :

Resulullah Zeyneb'in yanında bal şerbeti içer ve onun odasında daha fazla dururdu. Ben ve Hafsa, peygamber hangimize gelirse "Magafir mi yedin ? Senden magafir kokusu alıyorum" diyelim diye konuştuk. Bunun üzerine Hz. Peygamber buyurdu ki "Hayır Zeyneb'in yanında bal şerbeti içmiştim, öyle ise daha da içmem, işte yemin ettim. "Bunu kimseye söyleme”
Bunun üzerine o denli bir anlaşmazlık çıksın da Muhammed karılarını boşamakla tehdit etsin de ayet insin Allah ve melekleri Muhammed’in arkasında vs. desin. Hadi canım, çok inandırıcı(!) Fakat bir rivayet daha var. Kimi kaynaklarda bu da geçer, her ne kadar Müslümanlar bu ikinci inanmak istemeseler de asıl neden işte budur, Muhammed’in bir düzine karısı var her gün biriyle yatıyor. Bir gün sıra Ömer’in kızı Hafsa’dayken Muhammed Hafsa’yı evde bulamıyor ve burada ben susuyorum bir İslam alimi konuşuyor, bakalım Taberi ne diyor:
“Gün, Muhammed'in hanımlarından Hafsa'nın günüydü. O gün Muhammed, Hafsa'yla cinsel ilişkide bulunmak üzere kalkıp evine gider. Ama Hafsa'yı evde bulamaz. Tam o sırada, bir zamanlar, Mısır Mukavkısı'nın kendisine armağan ettiği cariyelerden Mariya çıkagelir. Muhammed, cariyeyi Hafsa'nın yatağına atar ve işini görmeye başlar. Muhammed'in, cariyesiyle yatması doğaldır. Kur'an da, hanımlarının dışında cariyeleriyle de yatmasına olanak verilmiştir. (Bkz. Ahzab Suresi, ayet: 50, 52.) Ne var ki cariyeyle özgür (hurre) olan bir kadının, üstelik Ömer kızının, Hafsa'nın yatağında beraber olmaktadır . İşte bu olağan değildir. Terslik bu ya, o sırada, Hafsa da çıkagelmiştir. Muhammed'in Mariya ile ilişkisini görünce büyük tepki gösterir: - "Tann Elçisi! Sen beni kötü duruma düşürdün, aşağıladın. Öyle birşey yaptın ki, benzerini hiçbir karına yapmadın! Benim günümde, benim sıramda ve benim yatağımda bir cariyeyi yatırıp yapıyorsun!"
Sonra Muhammed'le Hafsa arasında şu konuşma geçer: - "Hafsa! Marya'yı kendime haram etsem de ona bir daha yaklaşmasam; bundan hoşnut olur musun? - Evet!

Muhammed: "Vallahi Billahi Mariya ile bir daha yatmayacağım!"
Muhammed hemen ant içmiştir. - Hafsa! Aramızda kalsın, bunu sakın kimseye söyleme, olmaz mı? - Tamam! Ne var ki, Hafsa bu durumu Aişe'ye anlatır. (Bkz. Taberi, Camiu'l-Beyân, 28/102.)
Muhammed bir süre sonra karılarının tavırlarındaki değişiklik nedeniyle Hafsa’nın bunu Ayşe’ye anlattığını anlar. Bunun üzerine de karılarını tehdit eder. Olay bu kadar basit. Bugün bir milyardan fazla insanın iman ettiği bir dinin kutsal(!) kitabındaki şu kepazeliğe bakın. Karısını aldatan Muhammed ama azarlanan ayıplanan Muhammed değil de Muhammed’in karıları. İnsanın cinsel hayatını bile böyle herkese okunan bir kitapta söz konusu etmesi için bilmiyorum ne olması lazım. Ah benim Müslüman kardeşlerim ah, ne var biraz şu Kuran’ın Türkçesini okusanız…