1 Ağustos 2012 Çarşamba

MALATYA’DA YAŞANAN REZALETİN FAİLLERİ ANKARA’DADIR!

Malatya’da yaşanan rezaleti duymayan kalmadı. Biz yine de olayı anlatalım: Malatya’nın Sürgü beldesinde  ramazan davulcusuna evde hastaları olduğu için evin önünde davul çalmaması yönünde bir uyarıda bulunan Alevi ailenin başına neler geldi… Tekbir haykırışları, İstiklal Marşı ve “Sürgü Alevilere mezar olacak” “Sivas’taki gibi sizi yakacağız” “Kızılbaş p*çler” gibi hayvani homurtular eşliğinde onlarca kuduz, evi taş yağmuruna tuttu ve camı çerçeveyi indirdiler. Yetmedi evi yakmaya kalktılar ev yanmadı ama ailenin ahırı yandı. Bu kontrolden çıkmış güruhtan gözaltına alınan olmadı, şu ana değin bir soruşturma da açılmadı.
Kudurmuş bir güruh evi taşlıyor, camları kıran koca taşlar evin içine giriyor, aynen Sivas’taki gibi insanlar diri diri yakılmaya kalkışılıyor ve sıkı durun olay yeri tutanağında yaşananlar adam öldürmeye teşebbüs değil de “mala zarar verme” olarak değerlendiriliyor. Çünkü bu devlette Alevi öldürmek suç değil. 50-60 kişilik güruh evi taş yağmuruna tutuyor, evi yakmaya kalkıyor ve Arınç bunun için “büyütüldüğü kadar vahim bir olay değil” diyor. Malatya Valisi olayda büyütülecek bir şey olmadığını söylüyor. Belde’nin AKP’li Belediye Başkanı aileye: “Burayı terk edin.” diyor. Yani mülki amirler saldırıya uğrayan vatandaşları değil onlara saldıranları kolluyor ve belediye başkanının yaptığı gibi aileyi kovarak adeta bu saldırıya ortak oluyor. Bir kişi bile çıkıp da bu olay kabul edilemez alçak ve faşist bir saldırıdır, demiyor.
Sanırım bu alçakların kimden cesaret aldığını siz de tahmin ediyorsunuz ama ben yine birkaç küçük hatırlatma yapayım. Şu an başbakan olan zat belediye başkanıyken gecenin saat üçünde Karacaahmet Cemevi’ni yıkmak için belediyenin dozerlerini yollamıştı. Aynı kişi “Cemevi cümbüş evi” diyerek milyonlarca Alevi vatandaşımızın inancıyla alay etmişti. Kendisi ve partisinden bazı isimler defalarca kez Alevlere hitaben “Ali’yi sevmek Alevilikse ben senden daha Alevi’yim” demişti. Ekibi ve kendisi Alevilerin taleplerine ve AİHM’nin kararına rağmen Alevilere Sünni inancını dayatan zorunlu din eğitimini kaldırmadı. Meclis’te cemevi isteyen milletvekilinin talebi reddedildi. Cezaevindeki Alevi bir mahkumun bir Alevi dedesiyle görüşme isteği İslam’da dede yok sen de Müslümansın diye reddedildi. Seçim öncesi defalarca kez Erdoğan mitinglerde Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu vurgulayarak onu yuhalattı. AKP Sivas katliamının bazı faillerinin zaman aşımından yararlanmasını engellemek için CHP’nin verdiği kanun teklifini reddederek eli kanlı katillerin serbest bırakılmasını sağladı. Yetmedi Erdoğan tahliyeler için: “Vatana millete hayırlı olsun.” dedi. Sivas katillerinin avukatları AKP’den milletvekili yapılarak ödüllendirildi.
Bütün bunlar yetmedi üstüne Erdoğan Necip Fazıl’ın kin ve düşmanlık fışkıran dizelerini okudu ve “dinine ve kinine sahip çıkan” bir nesil istedi. İşte Erdoğan’ın istediği kinci güruh şu an devrede. Kendisini tebrik ediyorum. Malatya’daki kuduzlar mesajı almış ve işe koyulmuşlar. Yarın bir gün başka bir yerde bir başka kudurmuş güruh da  Alevilere saldırırsa bunun sorumlusunun kimler olacağı sanırım şimdiden belli. Yıllarca iğrenç inkar, imha ve asimilasyon politikalarıyla Alevileri canından bezdirip sonunda ipleri iyiden iyiye kopardınız. Eğer devlet Alevileri korumazsa Aleviler kendilerini korumaya başlayacaktır. İşte o zaman göreceksiniz siz Alevilere imha ve asimilasyonu dayatıp dayatamayacağınızı.

Hiç yorum yok: