17 Eylül 2011 Cumartesi

GÜL'ÜM BENİM!

ABDullah Gül’ümüz İsrail’e kızmış. Rusya’ya doğru uçarken gazetecilerin uçakta kendisine yönelttiği sorulara cevap veren ABDullah Gül bakalım neler demiş:

ABDullah Gül, uçakta Türkiye’nin İsrail için yaptığı “iyilikler” üzerinde durmuş ve “Ama sanki bunu yapmak zorundayız gibi bir nankörlük içindeler. Yani bir karşılığı olmuyor, müttefiklerine bile yük olan bir ülke, bundan böyle biraz da onlar düşünsün” diye eklemiş. Şimdi bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum ABDullah Gül, Türkiye’nin İsrail’e “iyilik” yaptığını söylüyor. Hem de “Ne yapalım elimiz mahkum yapmak zorundayız” da demiyor. Bu “iyilikler”i yapmak zorunda olmadığımızı söylüyor. Üstüne bir de İsrail’e “nankör” diyor. Nankör nedir? Nankör “iyilikbilmez lere denir. Yani bir kişiye “iyilik” yaparsanız o da yaptığınız bu “iyiliğe” karşı size kötü davranırsa ona nankör dersiniz. Dahası ABDullah Gül İsrailden “müttefik” olarak söz etmiş. İsrail’e iyilik yaptığını ve İsrail’in “müttefiki” olduğunu itiraf eden ABDullah Gül, bakalım zamanında İsrail’e “iyilik” yapan “müttefik”lere nasıl bir soru önergesi vermiş:

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA



Aşağıdaki konuların Sayın Milli Savunma Bakanı tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. 08.04.1996



Doç. Dr. Abdullah GÜL

Kayseri Milletvekili





4 Nisan 1996 tarihli Turkish Dail News Gazetesinde Kemal BALCI imzası ile çıkan bir habere göre; Türkiye, İsrail savaş uçaklarının eğitimleri için kendi hava sahasını İsrail’e açıp İsrail Savaş Uçakları’nın Türk üstlerinden faydalanmasına izin vermiştir.



Bu haber doğru mudur?



Şayet bu haber doğru ise:



Orta Doğu gibi hassas bölgede tarihi gerçekleri ve Tabii dengeleri bozar nitelikteki ve neticeleri itibariyle çok önemli gelişmelere sebep olacak bu yeni savunma stratejisinin hangi sivil otorite, hangi sebeplerle almıştır?

Muhalefetteyken İsrail’le imzalanan anlaşmalara tepki gösteren, başkalarını siyonist uşaklığıyla suçlayan İslamcıların şimdi nasıl bir tutum aldığını hep birlikte izleyip görüyoruz. Evet evet, bu ABDullah o ABDullah başkası değil. Siz bakmayın ABDullah Gül’ün iç politikaya yönelik bu tavırlarına. Mavi Marmara baskınından sonra da görmüştük biz onu hani daha Mavi Marmara’da ölenlerin kanı kurumadan İsrail Büyükelçisi’ni 29 Ekim resepsiyonuna davet eden ABDullah Gül’den bahsediyorum yanlış anlamayın. Hâlâ aynı kişi.