13 Aralık 2012 Perşembe

TERÖR

“Terör nedir?” Sanki bir muamma bu, uzun süredir tartışılıyor. Bir türlü tanımı tam olarak yapılmıyor. Bunun tanımının adam gibi doğru düzgün yapılmamasının elbet bir sebebi var. Bazı çevreler istediklerine “terörist” yaftası yapıştırıp istediği gibi manipülasyon yapsın diye tanımı doğru düzgün yapılmıyor. Her ne hikmetse en güzel tanımı da TDK yapmış ama hakkını verelim. “Yıldırı” (gözdağı) olarak tanımlamış terörü. Tanımı iyice basitleştirirsek bir babanın yaramazlık yapan çocuğuna “Uslu otur; yoksa kafanı kırarım.” demesi bir terördür. Banka soyan birinin yaptığı şey terördür, bununla beraber onu hapse atan devletin de yaptığı bir terördür.  
Terör günlük hayatta hemen hemen hepimizin başvurduğu bir aygıt. Eğer terör uygulamak suçsa nerdeyse hepimiz terör suçlusuyuz. Ödevini yapmayan öğrenciye eksi veren öğretmen, borcunu ödemeyen kişiye ihbarname gönderen alacaklı, anne babası bir şeyi yapmazsa “Ben de yaramazlık yaparım, ağlarım, kudururum.” diyen küçük çocuk, marketimiz 24 saat güvenlik kamerasıyla kontrol edilmektedir, levhası asan esnaf, trafikte kırmızı ışıkta geçene ceza yazan polis, işe geç gelen işçiyi işten çıkarmakla tehdit eden patron hatta gelen geçene havlayan köpek dahi terör suçlusudur. Peki herkesin karşıdakini yıldırma amaçlı her türlü korkutma ve şiddet eylemi terörse ve herkes teröristse herkesi aynı kefeye mi koyacağız?  Tabii ki hayır. Terör toplumsal hayatta gereklidir olmazsa olmazıdır toplumun. Öğretmen kızmasa küçük çocuk ödevini yapmaz, dolandırıcı bir cezası olmasa çok daha rahat adam dolandırır. Bu nedenle bazı yıldırılara göz yumulabilir ama bir belediye otobüsüne bomba atıp daha 1 yaşını doldurmamış bebeği öldürmek göz yumulmayacak cinsten bir terördür.
Her türlü gözdağı tedhiş ve yıldırı terör olsa da bâzen bunun adı değiştirilir teröre “terör” denmez. İsrail ordusu Gazze’de bir katliam yapar ve buna “operasyon” denir. Filistinli bir intihar bombacısı kalabalık bir yerde kendini havaya uçurduğundaysa bunun adı “operasyon” değil “terör” olur. Oysa etrafa saçılan şarapnel parçaları her iki durumda da can alır.
Devlet kendi kolluk güçlerine terör kullanma konusunda çok geniş yetkiler ve haklar verirken kendisi dışında bir gücün terör kullanmasını istemez. En demokratiğinden en totaliterine kadar bütün devletler kendi bekalarını ve sınıflı toplum sistemini korumak için terör aygıtını (egemen sınıfların yararına) kullanırlar. Demek ki her nevi devlet bir diktatörlüktür. Eski çağlarda devletin, sömürünün, sınıflı toplum düzeninin ve terörün olmadığı zamanlarda yaşayan insanlar çok şanslıydılar. Belki günün birinde seçimlerin, siyasetin, devletin, askerliğin olmadığı bir çağ gelecektir… Hayal kurmak güzeldir. Ama eyleme geçmek daha güzeldir.