28 Mayıs 2012 Pazartesi

KAÇ KÜRTAJ BİR ULUDERE EDER?

     Erdoğan'ın sözelci olduğunu biliyoruz. Zât-ı âlileri Marmara Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi mezunudur. Kendim de sözelciyim matematik bilgim pek şahane sayılmaz; ama yine de Erdoğan’ınki kadar az değildir. Erdoğan her kürtajın bir cinayet olduğunu söyledi ve ekledi: “Her kürtaj bir Uludere’dir!” Başbakan’a hatırlatmakta fayda var matematikte 1 eşit değildir 34,  34=34. Yani matematiğe göre her kürtaj bir Uludere değil. Tam 34 kürtaj bir Uludere olur. Üstüne üç kürtaj daha eklerseniz bir Sivas olur. 100’den fazla kürtaj Maraş, 30 bini aşkın kürtajsa ülkemizde yıllarca süren iç savaşa eşittir. Aman Erdoğan, sakın ilkokul öğretmeniniz sizin hesabı duymasın, sonra çok üzülür bilesiniz.


    Şimdi bunu bir yana bırakalım. Erdoğan kürtajı cinayete eşitleyince bazı haklı tepkiler yükseldi. Hakikaten Erdoğan son zamanlarda iyiden iyiye kadın bedenine ve kadın cinselliğine takmış durumda. Önce “en az üç çocuk doğurun” dedi. Sonra sayıyı beşe çıkardı. Şimdi de kafayı sezaryene ve kürtaja taktı. Her demecine, her konuşmasına kadınların vajinasını katarsa elbette adı “vajina bekçisi”ne çıkar. Ne bekliyordu ki? Evlenen çiftlerin nikah törenine katılan Erdoğan “en az üç çocuk” doğurmasını sıkı sıkıya öğütleyerek resmen gelinlere sözle cinsel tacizde bulunuyor. Acaba Erdoğan geceleri ülkedeki evleri bir bir dolaşıp tavsiyesine uyulup uyulmadığına bakmayı da düşünüyor mu? Belki de bir kontrol etmek gerek kadınlar hap içiyor mu yoksa doğum kontrol hapı içmeden mi ilişkiye giriyor? Eğer devletlu hazretlerinin emrine karşı gelip hapı yutuyorsanız hakikaten hapı yuttunuz demektir. Ya da bir kontrol etmek gerek erkekler prezervatif takıyor mu diye. Başbakan’ın emrine karşı gelip prezervatif takanlar da cezalandırılmalı. Hatta ve hatta evinde doğum kontrol hapı ya da prezervatif bulunduranlar tıpkı “İmamın Ordusu” kitabını bulunduranlar gibi terör örgütü üyesi sayılmalı. Yahu yeter yahu insaf! Çekin artık elinizi milletin şeyinden. Geçen yıl yazmıştım “Siz bu milletin şeyinin bekçisi misiniz?” diye. Aynı şeyi bir daha diyeceğim şimdi. SİZ BU MİLLETİN ŞEYİNİN BEKÇİSİ MİSİNİZ? Hiçbir politika üretemiyor, bir yaraya merhem olamıyor, doğru düzgün iş göremiyorsunuz. Sonra da gündemi saptırmak için getiriyorsunuz lafı cinselliğe AYIPTIR AYIP!

    Bu arada kürtaja “cinayet” diyen Erdoğan aslında “Her kürtaj bir Uludere’dir.” Sözüyle Uludere’de cinayet işlendiğini kabul etti. Erdoğan’ın Uludere’nin bir katliam, bir cinayet olduğunu artık nihayet kabul etmesi güzel bir gelişme. Şimdi biraz merak etmekteyiz Erdoğan işlenen bu “cinayet” için özür dileyecek mi? Özür dilemek başkasının kabahati üzerine değil kendi kabahati üzerine yapılır. Erdoğan Dersim’den bahsederken katliam sırasında iktidarda olan CHP’yi suçluyor. CHP bu katliamın sorumlusudur diyor ama ilginç bir şekilde hem CHP’yi suçluyor hem de kendisi özür diliyor. Şu an ise iktidarda AKP var ve Uludere katliamının suçlusu ve sorumlusu da AKP’dir. Eğer Erdoğan gerçekten samimiyse önce Uludere için özür dilemelidir.