14 Eylül 2013 Cumartesi

İNANCA SAYGI

İnanca saygı, epey tartışılmakta bu aralar. Şunu sık sık duyuyoruz: “Kardeşim inanmıyorsan da saygılı ol!” anladık pekiyi inanmıyorsak da saygılı olalım da neye saygılı olalım? Saygı duymamızı istediğiniz şey 1.400 yıl önce Arap yarımadasında yaşayan bir grup bedevinin savunduğu ahlaki kaideler ve ritüeller. Neden buna saygı duymamız gerekiyor? Merhamet, vicdan, empati gibi kavramlar bırak bir dine inanmayan insanları hayvanlarda bile var. Sahibini görünce sevinçle kuyruğunu sallayan köpek sahibini sevmiyor mu, yavrusunu emziren kısrakta merhamet yok mu, şempanze ve bonobonolarda empati duygusu, yardımlaşma ve paylaşma var. Demek ki iyi bir insan olmak için dine ihtiyacımız yok. Zaten bir insan sırf öbür dünyada yanmaktan kaçmak için ya da içkili seks alemlerine katılmak için diğer insanlara iyi davranıyorsa burda durup bir düşünmek gerekir. İçkili seks alemleri Kuran’ın müminlere vaadidir. Nebe suresi 31-34’ü bizahmet okuyun. Buraya yazmıyorum hususi yazmıyorum ki siz Kuran’da kendiniz okuyun bakalım kulluk vazifesini yerine getiren kullara vaat edilen ne? Bakalım elinizde dopdolu kadeh varken yanınızdaki huriler turunç memeli mi yoksa nar memeli mi olacak… Belki belki de memeleri daha yeni tomurcuklanmış birkaç teenage’le threesome yapacaksınız. İçkiden ve seksten uzak duracaksın içmeyeceksin, zina etmeyeceksin peki bunun mükafatı ne olacak? Bu yasaklara uymanın ödülü Nebe suresine göre bol bol içki ve seks. Burdaki mantıksızlığı görüyor musunuz ve bu öğretiye saygı duymamız bekleniyor. Haydi tüm tuhaflıkları göz ardı edelim şu dense: “İnanan insana saygı duyun” tamam amenna; ama “inanca saygı” nedir arkadaş yahu? İnsan doğru bulmadığı, onaylamadığı, 1.400 yıl önceki Arap toplumunun hayatını düzenleyen bir akaide neden saygı duysun? Haydi bunu da bırakalım saygı göstermemiz gereken bu öğreti kendisini kabul etmeyenlere saygı gösteriyor mu? Başka bir deyişle İslam ve Kuran saygıyı hak ediyor mu? Maide 60’ta iman etmeyenler için “maymun”, “domuz”, “şeytana tapan” gibi ifadeler kullanılıyor. Bizahmet açıp Kuran’ı okuyun. Müddesir suresi 50. Ayette Kuran ayetlerinden “yüz çevirenler” için “yaban eşekleri” diyor. Bakara suresi 65. ayette ve Araf suresin 166. Ayette de Allah’ın yasağına uymayanlar için “aşağılık maymunlar” diyor. İslam’a inanmayanlara kaç yerde “sapık” deniyor biliyor musunuz? Nisa 167 mi desem, Araf 146 mı desem, Yunus 32 mi desem, Bakara 16 mı desem… Dahası var merak eden açsın okusun. Bazan Allah öyle bir öfkeleniyor ki hızını alamıyor ve sadece imansızlara değil toptan tüm insanlığa sövüyor: Geberesice insan, ne de kâfirdir. (ABESE - 17) Bakın ne diyor sevgi ve barış dininin kitabı: “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi yurdunuzdan çıkardıkları gibi siz de onları yurtlarından çıkarın. Fitne, adam öldürmeden beterdir. Yalnız onlar, Mescid-i Hâram yanında sizinle savaşa kalkışmazlarsa siz de onlarla Mescid-i Harâm yanında savaşmayın. Ama onlar, sizi orada öldürmeye kalkışırlarsa öldürün onları. Budur kâfirlerin cezası işte.” (BAKARA - 191) “Onlar, sizin de kendileri gibi kâfir olmanızı ve böylece de hepinizin bir olmanızı isterler, onun için Allah yolunda yurtlarından göçmedikçe onların hiçbirini dost edinmeyin. Bunu kabul etmez de yüz çevirirlerse tutun onları ve öldürün onları bulduğunuz yerde ve onlardan ne dost edinin, ne yardımcı.”( NİSÂ - 89) Ne güzel değil mi sevgi ve kardeşlik fışkırıyor bu ayetlerden. Bir kitap sürekli olarak nefret propagandası yapacak bana sövüp sayacak hatta öldürülmemi emredecek ve ben bu kitaba saygı duyacağım. Tamam saygı duyuyorum beni bulduğunuz yerde öldürün. Bunu diyecek birini tanıyor musunuz? Acaba Müslümanlara sövüp sayan ve onları bulduğunuz yerde öldürün diyen bir kitaba Müslümanlar ne kadar saygı duyardı ya da saygı duyar mıydı?