Bu ne rezilliktir, ne çeşit bir akıl tutulmasından muzdaripliktir ki Tayyip Erdoğan’a kızıp markette alışveriş yapan masum insanları öldürmeye kalkıyorlar? Geçenlerde de PKK bir saldırısında “Faris” isimli bir Kürt çocuğunu öldürmüştü. “Barış, barış, barış…” diyen “barış” kelimesini ağzından düşürmeyenler 15 yaşındaki çocukların eline benzin bidonu ve molotof kokteyli verip onları millete saldırtarak mı sağlayacak barışı?
Kürt halkının sözcüsüyüm, kurtarıcısıyım, diyenler bu Mersin’deki rezaletle ne yaptınız söyleyeyim mi? Erdoğan’ın elini güçlendirdiniz, açlık grevine yatanların “anadilde eğitim ve savunma hakkı” gibi bir haklı talebinin göz ardı edilmesine neden oldunuz ve açlık grevlerine karşı bir duyarlılık oluşmasına engel oldunuz. Bütün bu siyasi yanlışlar bir tarafa hangi görüşten olursak olalım önce İNSAN olalım. Sol gelenekten gelen bazı arkadaşlar PKK’nın her yaptığını alkışlıyor. Hayır, bu solculuk da değil insanlık da değil! Ne istediniz markette alışveriş yapan insanlardan, ne istediniz minik çocuklardan, ne istediniz çalışan onca kişinin ekmek teknesinden? Hiç mi vicdanınız sızlamıyor şu yaptığınız karşısında?
Bu arada gelelim Erdoğan’ın son zamanlardaki tuhaf açıklamalarına 2 sene önce Erdoğan 12 Eylül döneminde asılan Mustafa Pehlivanoğlu’nun mektubunu meclis kürsüsünden okurken hüngür hüngür ağlamıştı. Hatta ve hatta idam cezasını kaldıran da AKP iktidarıdır. Ama Erdoğan çok tuhaf bir şekilde idam cezasını geri getirmekten bahsediyor. Önce ortada bir şey yokken kalkıp diyor ki: "Yok böyle bir şey. Bu ülkede on binlerce insanın ölümüne vesile olan bir terörist başına idam verilmiştir ama bu ülke, birilerinin bazı malum yerlerin baskılarıyla idamı dahi kaldırmıştır. İdamı kaldırmak suretiyle şu anda İmralı'da yatmaktadır. Şu anda birçok insanımız kamuoyu araştırmalarında idam yeniden gelsin diyor. Çünkü öldürülenin yakınlarının canı yanıyor. Diğeri işte gidiyor kebap partilerinde gününü gün ediyor." Malum yerlerin baskısıyla idamı kimin kaldırdığını söylemeyi unutmuş herhalde. Ben söyleyeyim “malum yerlerin baskısıyla idamı kaldıran” bizzat Erdoğan’ın kendisidir. Endonezya’da “Yeri geldiği zaman idamın bir haklılık sebebi de var.” diyen uçakla Türkiye’ye dönerken de “Terör ve ölüme sebebiyet verme kapsamında idamı tartışmak elbette mümkün olabilir." diyen Erdoğan Türkiye’de: "Bugün bakın ABD'de idam var, Rusya'da var, Çin'de var, Japonya'da var dünyanın birçok yerinde var. Bunlar BM Güvenlik Konseyi'nin ağırlıklı üyeleri. Yani Fransa, İngiltere hariç diğerlerinde var. O zaman durumumuzu gözden geçirmemiz lazım." diyor Allah Allah, çok ilginç! Yahu iki sene önce meclis kürsüsünde idam edilen birinin ailesine mektubunu okurken salya sümük ağlayan kimdi? Allah aşkına iki senede ne değişti? Daha da önemlisi idam cezasını kaldıran kimdi?
Erdoğan bir taşla üç beş kuş vuruyor: Birincisi başkanlık sistemine geçmek isterken MHP’nin desteğini arkasına almak istiyor. Bu Apo’yu asacağım, tavrı MHP’ye şirin görünmek için. Yoksa samimiysen şimdiye kadar aklın nerdeydi, derler adama.
İkincisi terör ve ekonomi konusunda hükümet hiçbir şey yapamıyor. Dün “Dershaneleri kaldıracağım” bugün de “idamı getireceğim” diyen Erdoğan mis gibi gündem değiştiriyor. Yapılan beceriksizlikleri kimse görmeden halının altına süpürme telaşında.
Üçüncüsü seçimler yaklaştı ya Erdoğan gözünü Milliyetçilerin oyuna dikmiş. AKP ve MHP’ye verilen oyların ikisini birden tek başına almak istiyor.
Bazıları da Erdoğan’ın bu hesaplı blöfünü afiyetle yiyor. Başbakan idamı geri getirmekten bahsediyor Adalet Bakanı: "Gündemimizde böyle bir şey yok.” diyor. Dışişleri Bakanı AB yetkililerine Başbakan’ın sözleri için “Norveç’te idam cezası uygulansın demek istedi.” gibi kendisinin bile inanmadığı tuhaf açıklamalar yapıyor. Yine klasik manzaralar Erdoğan batırıyor bakanları arkasını toplamaya uğraşıyor, gülelim mi ağlayalım mı bilemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder