2 Haziran 2013 Pazar

DİKTATÖRLÜK BENİM KANIMDA DA YOK, CİBİLİYETİMDE DE YOK.

            23 Nisan’da saçmasapan, tamamen şekilci bir gelenek var hani… Bakanlar çıkardıkları kanunlarla geleceklerinin, hayatlarının içine ettikleri çocuklara güya koltuklarını bırakırlar. Bu saçma mizansenin eleştirisini şimdilik bir tarafa bırakalım, bırakalım çünkü bu saçma oyun üç sene kadar önce sergilenirken Başbakan’ın ağzından düşünme ve idrak kabiliyetine sahip her insanın tüylerini diken diken edecek, adeta insanı dehşete düşüren sözler dökülüverdi.  Başbakanlık koltuğunu küçük kıza bırakan Erdoğan, çocuğa şunu demişti: “Yetki artık senin. İster asarsın ister kesersin.” İşte ülkeyi yöneten kafa!
            Erdoğan’ı kendi sözlerinden daha iyi tarif edebilecek bir şey yok gerçekten. Böylesi bir dikta rejimini, kendi kurduğu faşizmi o kadar güzel anlatmıştı ki Erdoğan, ciddi ciddi tebrik ediyorum kendisini. Hani bir Azeri atasözü var “Men özüm özümü hamıdan yahşı tanışıram.” Yani: “Ben kendim kendimi herkesten iyi tanırım.” Bakın nasıl yönetiliyoruz:
Yanında bulunan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'ten de bilgi alan Erdoğan, bu sırada alandaki bir kişinin bağırmasına da sinirlenerek, "Oradan provoke etme, buradan Başbakan bir şey söylüyor, ne söylüyorsa odur. Ceylanpınar'dan alınacak diyorum, sen başka bir şey söylüyorsun" diye çıkıştı. (30 Aralık 2012)
            Erdoğan'ın önceki gün köprü ve otoyolların ihalesi için yaptığı 'Otoyol ve köprü ihalelerini tekrar masaya yatıracağız, belki bazılarını iptal edeceğiz' açıklamasının sorulması üzerine Yıldırım 'Başbakanımız ne derse o olacak' ifadesini kullandı. (02 Şubat 2013 Cumartesi)
Dün yapılan Ak Parti grup toplantısında milletvekilleri ve gazeteciler Gönül'e bedelli askerliği sordu. Bazı milletvekilleri Gönül'den bedelli askerlik uygulamasının yapılmasını istedi. Gönül de 'Söz Başbakan'da. O ne derse onu yaparız' dedi. (20.04.2010)
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak, “Başbakan derki; O olur, bu olur. Bir işaret verdiği zaman biz de seçeriz” ifadelerini kullandı. (01 Mart 2007 Perşembe)
Fatma Şahin; sivil şehitlik konusunu yanlış anladınız ve sizlerin görüşlerinizi Sn.Başbakana söyleyeceğim Sn.Başbakan ne derse o olur dedi. (30 Haziran 2012 Cumartesi)
Ne güzel demokrasi değil mi? Başbakan ne derse o olacak bittiii…
Yahu bu Erdoğan değil miydi Mübarek’i “kendi halkına şiddet uyguluyor” diye eleştiren? Bu Erdoğan değil mi Beşar Esat’a halkına zulmediyor deyip kızan? Suriye’de hükümete karşı silahla saldıranlar “hak arayan insanlar” oluyor ama çok ilginç bir şekilde Türkiye’de demokratik yollardan sesini duyurmak isteyenler “çapulcu” oluyor. Ne kadar da tutarlıyız(!) Sen tut Taksim Gezi Parkı’nın katledilmesine karşı çıkan milyonlarca insana “üç beş çapulcu” de. En demokratik bir şekilde anayasal hakkını kullanan vatandaşların üzerine sürekli polisi saldırt. Dövsünler, coplasınlar, haşerata aeresol sıkar gibi suçsuz insanlara biber gazı sıksınlar. Dayak, eziyet, işkence, onlarca yaralı… Sonra da tut"Ben bu milletin efendisi değilim. Diktatörlük benim kanımda da yok, cibiliyetimde de yok. Ben bu milletin hizmetkarıyım" de. Hani gece gündüz kafası kıyak nesil istemiyoruz, demişti ya Erdoğan. Asıl bütün bu yapılanlardan sonra bu lafı söyleyebilmek için insanın kafasının kıyak olması gerekiyor. Zaten bir diktatörün de “Ben diktatörüm baskı ve eziyetle yönetirim. İşte ben buyum.” diye bir şey dediği tarihlerde yazılı değil. Ama Ziya Paşa’nın güzel bir sözü var: “Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz.” Biz de lafa değil işe bakalım, Erdoğan’ın diktatör olup olmadığını bize gösterecek olan şey onun Gezi Parkı konusunda aldığı tutumdur.

Hiç yorum yok: