13 Ağustos 2014 Çarşamba

BOYKOT TAVRINI GÖSTERENLERE SALDIRAN VATANDAŞ, SANA İKİ ÇİFT LAFIM VAR.




Sevgili arkadaşlar, bazılarının bir süredir en iğrenç ve en kepaze şekilde seçimi boykot edenlere saldırdığına şahit oluyoruz. “Gaflet uykusundalar” , “Karanlık günlerin vebali onların boynuna” gibi komik bile diyemeyeceğim aptalca ifadeler bir yana (Burda insanlara değil kullandıkları dile aptalca dediğime dikkatinizi çekerim. Karşımdaki güruh saldırsa da ben –şimdilik- saldırgan bir dil kullanmak istemiyorum) Bazıları “…na koyim onların”, “beynine ..çtıklarım” gibi şeref ve haysiyet yoksunu olduklarını belgeleyecek tarzda konuşarak seçim sonuçları açıklandığından beri küfredip durmakta. İğrenç hakaretlerini ortalığa saçıp döken, ne kadar vatansever olduğunu etrafa küfür ve pislik saçarak ispatlamaya çalışan bu güruha laf anlatmak biraz zor biliyorum. Ben yine de deneyeceğim.
Anlaşılan sandık fetişizmi iyiden iyiye gözlerinizi kör etmiş. Tarihte hangi ileri atılım sandıkla gerçekleşmiştir, sizden sadece tek bir örnek istiyorum. Magna Charta mı, Fransız İhtilali mi, Paris Komünü mü, 1848 Devrimleri mi, Büyük Rus Devrimi mi? Sadece tek bir örnek istiyorum sizden; hangi atılım, hangi bir ilerleme sandıkla olmuş?
Bunu geçelim siz “şezlongdan k.çlarını kaldırıp gelmediler”, “tatillerini yarıda bırakmak istemediler” diye yumurtluyorsunuz. Zaten tatil kelimesinin anlamını unutmuşum, sizin gibi toplumun acılarına duyarsız, tepkisiz, ikiyüzlü insanların sayesinde hem de. Hak aramak için meydanlara çıkmazsınız, sömürgenlerden kurtulmak için sürekli bir mücadele daha doğrusu ömür boyu sürecek bir mücadele gerekliliğini kabul etmezsiniz hiçbir şey yapmayınca onlar da böyle kanımızı emer, tatile de gidemeyiz oturup ağız tadıyla bir et yemeği bile yiyemeyiz. Sizin yüzünüzden fakirlik çekeriz. Önce kendi rezilliğinize dönüp bir baksanız.
Ekmelettin’e oy veren hem de kendine solcu diyen arkadaşlar sorması ayıp olmasın da… Aceba siz dönekliğe doğru son sürat ilerlediğinizin hatta iyice dönekleştiğinizin farkında mısınız? Hiç kimse “Dur ben dönek olayım” diyerek dönek olmaz. Önce sosyalizm olmadı bari sosyal demokrasi olsun, der. Sonra sosyal demokrasi olmadı bari solun az baskılandığı, işçilerin hakkını savunabildiği bir kapitalizm olsun, der. Sonra o da olmadı bari laikliği kurtaralım, der. Sonra laiklik de gitti bari şu diktatörden kurtulalım, der. Döneklik işte böyle olur. Bir döneğin gelebileceği en son nokta da Tayyip ve İhsanoğlu gibi iki faşist arasında seçim yapmak olabilir ancak. İhsanoğlu’nun kürtajla ilgili zırvalamalarına bir bakın derim. Konuşan Erdoğan mı İhsanoğlu mu ayırt edemezsiniz.
Bu arada seçime katılmayan insanların tamamının seçime katılsa Tayyip’in seçilemeyecğini neye dayanarak söylüyorsunuz? Seçime katılmayan bu kitlenin tamamı Ekmeleddin İhsanoğlu’na mı oy verecekti? Belki oy kullanmayanların %80’i Erdoğan’a oy verecekti. Belki de onlar oy kullansa Erdoğan daha fazla oy alacaktı.
Ayrıca Ekmeleddin İhsanoğlu gibi halkın %95’inin tanımadığı adını bile öğrenmekte zorlandıkları birini aday gösterenlerin hiç mi suçu yok? Kılıçdaroğlu’nun yumurtladığı şu inciye bir bakın: “Tanısanız çok seversiniz.” Ulan tanınan sevilen biri aday gösterilir ki seçilsin. Tanımadığınız birini seçin ondan sonra tanırsınız, seversiniz gibi bir saçmalık nedir, bu nasıl sakat bir mantıktır?   
Demokrasilerde insanların seçim hakkı vardır. A partisine ya da B partisine oy atmak nasıl bir tercihse ikisine de oy vermemek de bir tercihtir. A’ya oy atan insana, B’ye oy atan insana saygı duyuyorsan herhangi birine oy atmayana da saygı duyacaksın. Bazı küçük beyinliler demokrasilerde sandığa gitmemenin de siyasi bir tavır olduğunu anlayamamış görünüyor, ziyanı yok öğretmeye çalışırız yeter ki insanlıktan çıkışıp iğrenç küfürlerini saçmaya başlamasınlar. Şimdi ağzınızdan dökülen pislikleri bir toplayın ve başınızı iki elinizin arasına alıp bir düşünün ya şu tavrınızı değiştirip insana yakışır bir şekilde konuşun ya da pislik saçmaya devam edecekseniz kendi pisliğinizde boğuluncaya kadar gayret edin.

Hiç yorum yok: