18 Şubat 2012 Cumartesi

HADİ ORADAN LAN, HADİ ORADAN!

“Kapısının önünde açlıktan ölsen bir lokma ekmek vermiyecek insanların 4 tane köpegi var onlara bir ailenin geçinecegi kadar masraf ediliyor bu anlattıgım benim şahsen tanıdıgım insanlar. Aynı insanlardan ben yaşlı tek başına yaşayan bir bayan için yardım istedim beni duymamazlıktan gelip konuyu kapattılar. Bayram günü bahçe kapısının dışında bayramını kutlayıp birşeyler isteyen dilenciyi kovdular… hayvanlara destek için bilmem nereye giden ajda pekan dan insanlar için imza istendi imza atmadı.”

Bunlar bir arkadaşın sözleri sanal bir arkadaş internetten tanıyorum. Pekii bu sözleri niye yazdım? Dün haberlerde Akdeniz foku Badem'in sopayla rehabilite edildiği görüntüler vardı. Yahu polis bir eylemde göstericileri öldüresiye döverken gayet hoş ifadeler kullanan hatta bırak "şok görüntüler" demeyi "polis dövdü" bile demeyip "polis müdahale etti" diyen medya... İşte o medya var ya o medya ben o medyanın... neyse o medya veterinerler Badem'e bir iki sopa vurdu diye kıyametleri koparıyor. Hatta M. Ali Birand: Bunlar ne biçim veteriner vs. tarzında bir şeyler dedi oysa dayakçı polisler için bu şekilde hiç konuşulmuyor.Yani bu sistemin savunucuları muhalif ses çıkaranları hayvandan da aşağılık buluyor. Hayvana acıyorlar fakat iş insana gelince kalpleri taş kesiliyor. Sistem çok güzel işliyor insanlar polislerin dayağını artık normal karşılıyor ama iş bir foka sopayla vurulmasına gelince kıyametler kopuyor. Türkiye ayağa kalkıyor. Hiç bir zaman polis şiddetiyle ilgili hekimlere, psikiyatristlere mikrofon uzatmayan medya bu olayda bunu da yaptı. Üstelik Badem'in dayak yemesinin sebebi de hayvanseverler. Bu fok yaralı bulundu, tedavi edildi vs. Sonra birden herkes fokun etrafında dolaşmaya onu okşamaya, mıncıklamaya vs. başladı. Hayvanın yabani doğasını bozup onu adeta evcilleştirdiler. Veterinerlerin eziyeti ise Badem'i insandan kaçar hale getirmek için çünkü bu hayvan tekrar vahşi yaşama salınacak. Aslında insanlara bu denli alışıp psikolojisi iyiden iyiye bozulan bu hayvanı neden doğaya salıyorlar anlamış da değilim. Belki avlanamayacak ve ölecek bile. Hayvanat bahçesine konabilirdi.

Daha bir buçuk ay önce Robosky'de 34 can öldürüldü hepsi de insandı. Onları öldürenler böyle suçlanmadı. Yahu 34 insanın ölmesi bir foka bir iki kez değnekle vurulmasından daha mı önemsiz?Delirmek işten bile değil insanların üstüne bomba yağdırılıp masum kişiler telef edilirken duruma "VAHŞET" demeyip de "operasyon" vs. diyen medyanın hayvanlara yönelik şiddette böyle saldırgan ve suçlayıcı bir dil kullanması gerçekten iğrenç, ikiyüzlü ve adice!

Nedense gariban hayvansever pek yok. Kendine hayvansever diyenlerin %90'ı maddi durumu iyi olanlardır ve bunların hayvanseverliği de kedi ya da köpekle sınırlı. Önlerine gelen balığı ya da kırmızı eti mideye indirirken hayvanseverlik falan hiç hak getire yani. Hatta bu hayvansever daha doğrusu kedi-köpek severlerden bir kısmı çinçillayı hayvandan saymıyor her halde hayvan kürkünden elbise giyiyorlar. Bu da ikiyüzlü bir tutum. Yine haberlerde gösterildi bir güvenlik kamerası kaydetmiş: Bir kediyi bir genç kuyruğundan tutup duvara çarpmış sonra da bırakıp gitmiş. Şimdi fellik fellik onu arıyorlar. Belki bulurlarsa hapse koyacaklar. Hayvana eziyet eden insanı bunu yapmaya iten neydi, ne onu bu hale getirdi de o bunları yaptı, bu adama yardım etmek gerek, onu rehabilite edelim demeyip de onu bir elime verseler kediye yaptığının aynını ona yaparım, diyenler bana çok antipatik geliyor. Hakkaten Allah bilir ne sıkıntısı var ki kediye bunu yaptı, o öfkesini bir hayvana yöneltti ama onu rehabilite etmek yerine infaz etmek tam da öfkesini hayvan yerine bir insana yöneltmek. Yıllar geçti unutmuş değilim. Üniversitede kampüste bir çıyanı ezdim diye bir grup şerefsizle birbirimize giriyorduk az kalsın. Ayrıca yurtta okulda vs. öyle iğrenç o kadar pis insanlar vardı ki... Bunlar insanların sorunlarına çok kayıtsız hatta insanlara sorun çıkaran ikiyüzlü bencillerdi. İşin komik tarafı süt elde etmek için hapsedilen, memelerine metal alet takılıp süt sağılan ve yaşlanınca da kesilen inekleri hiç düşünmeden, onlara hiç acımadan kedilere marketten süt alırlardı. Bir ara haberlerde çıkmıştı bir belediye başkanı bir yerde park yaptırmış hayvanseverler parkın açılışını protesto ediyor, gerekçeleri bu parayla neden hayvan barınağı yapılmadı. Öyle ya çocuklar yolda oynarken araba çarpıp ölsünler önemli mi park? Parkın açılışındakiler de öfkeyle tepki gösterdiler gerçi dövmediler ama çok serttiler kızdılar, bağırdılar. Açıkçası ben de çok kızdım onlara paraları b.k gibi zenginlerdi hepsi mücevherli, kürklü elli yaşında karılar yaptır kardeşim b.k gibi paran var sen yaptır. Senin o mücevherlerinle kürkünle kaç tane hayvan barınağı yapılır biliyor musun? Bir hayvanseverin önüne gelen eti iştahla yiyip kedi köpek için ağlaması sağlıklı bir durum değildir. Ya kardeşim sen ne çeşit bir manyaksın ki içine kanca girmiş, sudan çıkınca çırpınan zavallı bir balığa acımıyorsun, balık restoranına gidiyorsun. Canlı canlı kaynar suya atılıp çırpınarak ölen karidese, istakoza acımıyor hatta onları afiyetle yiyorsun. İş kediye, köpeğe gelince birden hayvanseverliğin tutuyor hass.ktir ordan gerizekalı, ruh hastası! Et yemeden yaşasan, tutarlı olsan bir şey demeyeceğim. Hayvanları neden öldürüyoruz ve yiyoruz? Çünkü bizim kadar zeki değiller ve olmayacaklar da, kişiliksiz, hayalleri olmayan, idealleri sevdikleri olmayan hayvan bunlar adı üstünde hayvan. İnsan sevemeyen, insanlara güven veremeyen, bir dosta doya doya sarılmaya hasret olan ya da adam gibi tartışma adabından yoksun, ikiyüzlü ya da yapayalnız vb. durumda olanlar yani insanlarla ilişkilerinde sorun yaşayanlar, hayvan beslemek ister. İnsanlara yöneltemedikleri sevgiyi hayvanlara yöneltirler. Hepsine değil tabii bazılarına. Söz gelimi akvaryumdaki Japonbalığı ölünce hüngür hüngür ağlarlar da aynı günün akşamı alabalık yerler bu manyaklar.

Bununla beraber şunu da söyleyeyim ki insanın sindirim sistemi otçula uygun evrimleşmiş, mesela bağırsaklar uzun, dişler yassı, leş (ölü hayvan) kokusu hoşumuza gitmiyor. Biraz eskimiş bir et yiyince etçil hayvan hasta olmaz ama bizler hasta oluyoruz. Avrupa'da yaşayan Neandertaller diyetlerinin % 85'i kırmızı etti ve yok oldular. Ayrıca insanlar olarak et tüketmezsek hayvan yemi olarak tonlarca tahıl harcanmaz. Bu tahıllar tam tersine insanları doyurur, hayvansa doğada otlayarak kendi yolunu bulur. Ha sen buna rağmen et yiyorsan ve kediye de köpeğe de başka hayvanın etinden yapılmış yemi veriyorsan üstüne de kendine hayvansever diyorsan manyaksın kardeşim kimse kusura bakmasın.

Hiç yorum yok: