Erdoğan Almanya’da Alman Başbakan’ı
yuhalatıp döndükten sonra yine ağzınızı açtığı gibi bin türlü skandala sebep oldu.
Yine Alevileri diline dolamıştı. Yine nefret söylemi hat safhadaydı. Almanya’da
gittiği ülkenin başbakanını yuhalatmak gibi bir davranışla “tokadı yemeyi” hak
eden Erdoğan, kendisini protesto eden Türkler için adeta kin kustu. Bakın ne
diyor: “Oradaki Alisiz Alevilere miting yapma izni verilmiş.”
Cemevine “cümbüş evi” diyen, “ucube”
diyen, pek çok konuşmasında Alevilerden “bunlar” diye bahseden, onlara “Alisiz
Aleviler” diyerek kendi aklınca Alevileri aşağılayan Erdoğan; yine “Alisiz
Aleviler” lafını hiç utanıp sıkılmadan söyledi. Tıpkı mitinglerde Kılıçdaroğlu
Alevi diyip meydanlarda onu yuhalattığı zaman gibi. Bir ülkenin başbakanı
milyonlarca inanırı olan bir inanç için sürekli kışkırtma ve nefret
propagandası yapıyor. Başkalarına çok rahat “bölücü” ve “hain” diyen Erdoğan
yapıyor bunu. Erdoğan, neyin peşinde? Yeni Çorumların, yeni Maraşların, yeni
Sivasların mı yaşanmasını istiyor? Zaten Sivas katilerinin avukatlarını vekil
yaparak ödüllendirmiş, Sivaslı katillerin zaman aşımından yararlanamaması için
CHP’nin verdiği öneriye karşı çıkıp katilleri koruyup, bağrına basmış bu da
yetmemiş katillerin salıverilmesi için neşeyle “Vatana millete hayırlı olsun”
demişti. Yetmedi katliamda ateşlerin içinde kalıp ölen aşağılık bir katilin adını
da Sivas katliamında ölen şehitlerin adının yanına yazdırdılar. Nedir bu
Alevilerin sizin gibilerdenden çektiği?
Konuşmasının devamında “Dert
bizim yaptığımız veya yapacağımız toplantıyı adeta acaba nasıl sabote ederiz,
bunun gayreti içerisindeler.” diyor. Bu doğru değil. Hiç kimse hiçbir şeyi
sabote etmedi insanlar demokratik hakkını kullandı. Türkiye’de bu anayasal
hakkı kullanmak isteyenler sürekli dayak, cop, gaz, hapis yediği için Erdoğan’a
bir protesto hakkının kullanılması garip geliyor. Senin beğenmediğin,
başbakanına “yuh” çektirdiğin o Almanya’da cemevleri “ibadethane” olarak
tanınıyor. Kimse de kimseye inancı yüzünden hakaret etmiyor, saldırmıyor.
Konuşmanın devamında bakın ne
rezillikler var: “Alevi vatandaşlarım lütfen iki yüzlü siyasetçilere prim
vermesinler. Polisle çatışarak cam çerçeve kırarak masum insanların hatta
çocukların ölümüne zemin hazırlayarak, hiçbir meselenin çözülemeyeceğini
bilmeleri lazım.” şimdi de Alevilere “bebek katili” diyor şu iğrençliğe,
kepazeliğe bak hele. Bir başbakan katliama uğramış mazlum insanlara “katil”
diyor hiç utanmadan.
Bu da yetmiyor, aynı konuşmada şu
tuhaf açıklamayı da yapıyor: “İşte şurada Soma’da yaşananlar. Yahu orada bile
Alevi vatandaşlarımızı sağdan soldan toparlayıp Soma’ya getiriyorlar. Niye? Bu
defa da Soma’yı karıştıracaklar.” Şu iddiaya bak hele! “Sağdan soldan Alevileri
toplayıp” Soma’ya götürüyorlarmış. Bir ülkenin başbakanının böyle ucuz, çirkin,
tiksindirici iftiralara başvurarak ülkesindeki bir inanç topluluğuna saldırması
ne kadar mide bulandırıcı.
“Biz yeni Burakcan’ların terörün içine sokulan
yeni Berkin’lerin Okmeydanı’nda olaylarda ölen Umut’ların Ayhan’ların ölmesine
yitip gitmesine tahammül gösteremeyiz” diyen Erdoğan, burda sanki ölümüne
üzülür gibi yaptığı Berkin’e hiç utanıp sıkılmadan bir kez daha “terörist”
diyor. Ölmelerine tahammül edemiyorsan bir iki gün önce nasıl “Neymiş Berkin
Elvan’ı anacaklarmış… Ölmüştür, geçmiştir” şeklinde kan donduran açıklamalar
yapan kimdi? Karar ver ölmüştür, geçmiştir mi ölmesine tahammül gösteremeyiz mi
hangisi? Hem zannedersem onca gencin öldüğü Gezi protestolarında “Emri ben
verdim” diyen senin ikiz kardeşindi. Hani sen ölmelerine tahammül edemiyorsun
ya, sen yapmamışsındır. Bence sen şu kardeşinin kulağını çek, bir daha böyle
emirler vermesin. Ha bir de söyle kardeşine sürekli nefret propagandası
yapmasın, biliyorsun artık suç oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder