Kısa bir süre önce facebook’ta dolanan tuhaf bir videoya rasgeldim. Aslında tuhaf olan video değildi. Tuhaf olan bu videonun facebook’ta dolanmasıydı. Facebook’un ne kadar vaktimizi çaldığını, sevdiğimiz insanları facebook yüzünden ihmal ettiğimizi vs. söylüyor; boyuna facebook’un zararlarından bahsediyordu. Bir başka tuhaflık ise bu videoyu facebook’ta paylaşan paylaşana… Dahası yüzlerce beğeni almış. Yüzlerce facebook kullanıcısı, facebook’un ne kadar kötü ve zararlı olduğunu anlatan bu videoyu facebook’ta paylaşmış. E ne diyelim? Allah facebook’tan razı olsun; facebook olmasaydı facebook’un bu kadar zararlı olduğunu nasıl duyuracaklardı?
Facebook’un zararlı olmasının
nedeni vaktimizi çalması ve sevdiklerimize vakit ayıramayışımızmış. Yahu Allah
aşkına işine vakit ayır, sevdiğine vakit ayır, şuna vakit ayır, buna vakit
ayır… İnsan biraz da kendine vakit ayırmak ister, biraz da bir iki komik
karikatüre gülmek, birkaç güzel yazı okumak ister, belki biraz da oyun oynamak
ister. Facebook’la da kendine biraz vakit ayırırsın bunda ne kötülük var ki?
Hem sevdiklerimizin doğumgününü kutladığımız, uzaktaki bir sevdiğimizle sohbet
edebildiğimiz facebook sevdiklerimize vakit ayırmayı engellemek şöyle dursun
tam tersine buna yardımcı oluyor. Ayrıca bu videonun ironik bir şekilde
facebook’ta paylaşılması ve beğeni alması, insanların aslında bu videoya hiç de
inanmadığını gösteriyor. Çünkü bu videoyu izleyenler, videonun tavsiye ettiği
gibi facebook’u bırakmak yerine bunu beğenip paylaşıyor ve mutlu mesut
facebook’ta gezinmeye devam ediyor.
Facebook, internet gibi şeylere
niye saldırıyorlar anlamak zor. Her seferinde mazeret aynı, çevremizdeki
insanlara vakit ayıramıyor oluşumuz ileri sürülerek böyle konuşuluyor. Facebook
yokken hatta internet de yokken aynı şeyi televizyon için diyorlardı oysa. Evet
90’larda insanımız televizyonu bütün kötülüklerin anası bellemişti adeta. Ve o
zaman da televizyonu kötüleyen herkesin evinde televizyon vardı. Facebook’a ve
internete biraz haksızlık yapıldığını düşünüyorum. İnsanların ara sıra
eğlenmeye ihtiyacı var, demiştim onu geçelim internet sadece eğlence amaçlı
değil eğitsel amaçlarla da kullanılabilir. Birbirinden güzel makaleler, gazete
ve dergiler, filmler, belgeseller vs. internette bol bol bulunan şeyler.
Hem facebook biraz da insanların
karakterini ortaya koyuyor, facebook’u sevmemin bir nedeni de bu. Bir hasta
için kan aranıyor, trombosit aranıyor; tanımadığınız biri, ama olsun… Hayat kurtarmak
önemli. Bunu bir grupta paylaşıyorsunuz ve insanlara paylaşsınlar diye
yalvarıyorsunuz. Hayat meselesi olduğunu söylüyorsunuz, kimse paylaşmıyor ve
siz bunu o grupta kimlerin gördüğünü de biliyorsunuz. Paylaşınca ne olacak, taş
atıp da kolun mu yorulacak? Ama bazı insanlar öyle bir hale gelmiş ki bir hasta
insanın ölmesini bile umursamıyorlar.
Onu geçtim bir şeyleri beğenme; o
beğen butonuna tıklama var ya o da bazen insanların karakteri hakkında sağlam
fikir verip, kişileri daha iyi tanımamıza yardımcı oluyor. Bu sadece beğenilen
şeyin içeriği ile de ilgili değil. Onu nasıl beğendiğimiz de bazen karakterimiz
hakkında bir şeyler anlatıyor. İzah edeyim: Kısa bir süre önce birileri bir
karikatür yapıyor, sonra bunu facebook’ta paylaşıyor. Karikatürü yapanın
arkadaş listesinde üniversitedeki bir hocası var; hoca da bunu beğeniyor ve
paylaşıyor. Buraya kadar hiçbir sorun yok. Hoca beğenmiş ve paylaşmış, hocanın
eline sağlık burda bir sıkıntı yok.
Peki sonra ne oluyor? İşte
devamında bir sıkıntı var… Bu kişinin arkadaş listesindeki bir sürü öğrenci
karikatürü, karikatürü yapan arkadaşlarının duvarında değil de hocanın
duvarında beğeniyor. Oysa orda yazıyor zaten kimin kime ait fotoğrafı
paylaştığı ve çizen kişi karikatürün kenarına da imzasını atmış. Bununla
beraber karikatürist arkadaş çizdiği karikatürü kendi duvarında iki kişinin
beğendiğini görüyor ki bu iki kişiyi tanımıyor ve sonra bakıyor ki bunlar
hocasının arkadaş listesinde olan iki kişi. Karikatürü de hocanın duvarında
görmüşler; ama hoca karikatürü çizenin adını vererek paylaşıyor ve karikatürün
kenarında da imza var. İşte bu iki karakter sahibi insan da gelip karikatürü
kim yaptıysa onun duvarında beğenerek kişiliklerini ortaya koyuyor. Bir tarafta
karikatürü arkadaşının duvarında değil de hocanın duvarında beğenen tayfa,
diğer tarafta o hocanın arkadaş listesinde olup da karikatürü yapanın duvarında
beğenen iki insan.
Diyeceğim o ki facebook güzeldir,
iyidir arkadaş. Bazen gerçek hayatta farkedemediği detayları insana gösterip
güzel güzel aydınlatır bizleri. Facebook iyidir iyi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder