Fobinin
ne olduğunu herkes bilir. En basit, en sade tanımıyla fobiyi “kontrolden çıkmış
korku” diye tanımlayabiliriz. Korku dozunda olduğu müddetçe canlıların yaşamını
sürdürmesi için gerekli bir şeydir. ( Antilop çalılıkların arasında saklanan
bir aslan gördüğünde korkarsa kaçar ve kaçarsa hayatta kalır ) Bununla beraber
korku kontrolden çıkarsa yaşam kalitesini düşürebilir. ( Sürekli aslandan
korkan bir antilop göl kenarına gidip su içmeye cesaret edemezse Afrika
sıcağında epey sıkıntı çekeceği muhakkaktır )
Çok
çok nadiren, fobi “kontrolden çıkmış korku” değil de “kontrolden çıkmış nefret”
anlamında kullanılır; burda korku yoktur. Bir şeylere karşı aşırı nefret ve
düşmanlık durumunda da “fobi” kelimesini kullanabiliyoruz. Mesela homofobi
eşinsellere duyulan nefreti ifade eder. İşte şimdilerde sık sık kullanılan bir
kelime de “İslamofobi”. Nedir İslamofobi? İslamofobi, Müslümanlara ( Dikkat
ediniz, “İslam’a” değil “Müslümanlara”.
Burası çok çok önemli! ) karşı duyulan nefret, ve önyargıdır. İslamofobi İslam
dinine ve onun temsil ettiği değerlere karşı duyulan bir nefret değildir. Her
ne kadar adı Müslümanofobi değl de İslamofobi olsa da İslamofobi İslam dinine
mensup olan insanlara duyulan nefreti ifade eder.
Aslında
İslamofobi kelimesinin kullanımı daha eskiye de gitse bu kelimenin sıkça
kullanılıp yaygınlaşması ABD’ye yönelik 11 Eylül saldırılarından sonra oldu. 11
Eylül olayı ise ayrı bir yazının konusu olur; ancak şu kadarını söyleyeyim 11 Eylül 2001’de dört ABD yolcu uçağı aynı
anda El Kaide örgütünün 19 üyesi tarafından kaçırıldı. Uçaklardan ikisi 15’er
dakika aralıklarla Dünya Ticaret Merkezi’ne (ya da popüler adıyla “Twin Towers”a
) çarptı. Bir diğeri Washington D.C.'de Pentagon’a çarptı. Dördüncü uçağı
kaçıranlarsa başarılı olamadı. Hedefe
varamayan uçak, yolcular ve uçağı kaçıranlar arasındaki mücadeleden sonra
Pensilvanya’da düştü. Olaylar, yaklaşık olarak 3000 kişinin yaşamına maloldu (
Tam sayı 2974 ).
İslamofobi
son zamanlarda Avrupa’da iyiden iyiye almış başını gidiyor. Neden? Biraz
düşünelim. Bazı örnekler nedeni daha iyi analiz etmemize yardımcı olur: Yıl
2006, Danimarka’da bir karikatürist, bir karikatür çiziyor. Karikatürde
sarığının içinde bomba saklayan, sakallı bir adam var. Karikatürist bu çizimin
yanına “Mohammad” yazıyor. Bütün dünyada kıyametler kopuyor. Gerçi çoğu kişi
araştırıp karikatürü görmüyor ama peygamberimize hakaret edildi, lafı yetiyor. İnsanlar
karikatürü görmedikleri ve ne çizildiğinden hiçbir haberleri olmadığı halde
“Peygamberimize hakaret edildi!” çığlıklarıyla toplanıp çığ gibi büyüyen ve tüm
dünyaya yayılan protestolar başlattılar. Göstericiler Lübnan’da Danimarka
Büyükelçiliği’ni yaktı. Suriye’de ise protestocular sadece Danimarka
Büyükelçiliği’ni değil sanki “Ulan buraya kadar gelmişiz, iki üç gavur daha
yakalım” der gibi Norveç Büyükelçiliği'ni de ateşe verdi. Dahası buradan Fransa
Büyükelçiliği’ne yürüyüp orayı da yakmak isteyen güruhu polis zor durdurdu.[1]
Altı üstü bir karikatür binaların yakılmasına, insanların öldürülmesine kadar
gidiyor.
Olay
Avrupa’da da protesto edildi. Londra’da toplanan Müslümanların ellerindeki
pankartlarda yazan bazı ifadeler şöyleydi: “İfade özgürlüğünün canı cehenneme”
( Free speech go to hell ). “Peygambere hakaret edenin kafasını keserim” (Behead
those who insult prophet). Atılan bazı sloganlar da şöyleydi: “Birleşik Krallık
(İngiltere) cehenneme git” (UK go to hell). “Avrupa cehenneme git.” ( Europe go
to hell ).[2]
Türkiye’de birilerinin “Ağaç kesenin kafasını keserim” yazan pankart taşıdığını
ya da “T.C. cehenneme git” diye slogan attığını düşünebiliyor musunuz? Barışçıl
bir gösteride 10 kişinin öldüğü 10 bin kişinin yaralandığı 100’den fazla
kişinin beyin travması geçirdiği Müslüman Türkiye’de böyle bir gösteride kaç
kişi ölür dersiniz? İngiltere’de yukarıdaki sloganlar ve pankartlara rağmen kimse
ne tutuklandı, ne kimseye dayak atıldı, ne protestocular gazlandı. İşte
beğenmediğimiz “gavur” Avrupa.
Yıl
2012, ABD’de bir film çekiliyor. Filmin adı “Müslümanların Masumiyeti”. Filmde
Muhammed hicvediliyor, deliymiş gibi gösteriliyor. Yine dünya çapında
protestolar oluyor. Libya’daki ABD büyükelçisi öldürülüyor. Avustralya
Sydney’deki protestolarda sadece erkeklerin değil kadınların, hatta bazı
çocukların bile taşıdığı pankartlarda şu ifadeler vardı: “Peygambere hakaret
edenin kafasını keserim” (Behead all those that insult the prophet ), “İslam’a
hakaret edenin kafasını keserim” (Behead those who insult Islam)[3]
Bir filmden, bir karikatürden hoşlanmayabilirsiniz. Herhangi bir ürünün (film,
karikatür, şarkı vs.) gerçeği yansıtmadığını düşünebilirsiniz. Ürünün
yaratıcısıyla aynı fikirde olmayabilir, bu ürünü beğenmeyebilirsiniz. Hatta bu
üründe herhangi bir kişiye hakaret de edilmiş olabilir. Bunların hiçbiri adam
öldürmek ya da kafa kesmekten bahsetmek için bir mazeret olamaz.
Son
olarak sizin de bildiğiniz gibi geçenlerde üç Semitik dini de tiye alan
karikatürler yapan Charlie Hebro mizah dergisi saldırıya uğradı. Dergi
zamanında bir iki Hz. Muhammed karikatürü yaptı diye 12 kişi öldürülüyor. Bu
olaydan sonra bile İslam aleminde bazı yerlerde dergi protesto ediliyor. Ulan
gerizekalı zaten adamları öldürdüler daha neyin protestosu bu? Peki İslam
ülkelerinde insanların öldürüldüğü saldırı protesto ediliyor mu? Tabii ki
hayır. Hatta dergiyi protesto edenlerden “Ensar KARDEŞLİK platformu” bir pankart hazırlatıyor. Pankartta Usame bin
Ladin’in fotoğrafı var. Şöyle de bir yazı: İfade hürriyetinizin sınırı yoksa
bizim sınırsız eylem yapma hürriyetimize kendinizi hazırlayın.” Kardeşliğe gel!
Adından da utanmıyorsun değil mi? Hem suçu ve suçluyu övme hem tehdit. Herhangi
bir yasal işlem yapıldı mı? Hayır. Bunu biz gördük, Avrupa da gördü.
Hani
demiştik ki ortaya konan herhangi bir üründe herhangi bir kişiye hakaret de
edilmiş olabilir. Bu asla adam öldürmek ya da kafa kesmekten bahsetmek için bir
mazeret olamaz. Bunu belki biz bilmiyoruz; ama Avrupa biliyor. Neden mi?
Charlie Hebdo Hz. İsa’nın karikatürlerini de yapıyor. Hem de öyle böyle değil;
Muhammed karikatürleri bunların yanında çok hafif kalır. Bununla beraber Charlie
Hebdo asla Hristiyanların saldırısına uğramadı. Katolik Kilisesi Charlie Hebdo’yu
tam 14 kez mahkemeye veriyor. Charlie Hebdo hepsinden de beraat ediyor. Çünkü
bu din. Arkadaş dinin imanın tartışması olursa insanlar inanmadığını da söyler,
alay da eder, şunu da der, bunu da der. Kimse de kimsenin inancına saygı
göstermek zorunda değil. Bir Budist’i incitmemek adına insanlara dana eti
yemeyi yasaklayamazsın. Ha karikatürlerden rahatsız mı oluyorsun? Dergiyi alma;
alma ve okuma! Bu kadar basit.
Burada
muhaliflerin üstünde terör estiren, her türlü muhalif gösteriye copla, gazla,
TOMA’yla saldıran Davutoğlu göstermelik olarak Fransa’daki terör karşıtı yürüyüşe
gidiyor. Oldu, biz de yedik. Biz yemedik, Avrupa da yemedi. Bu arada ilginç de
bir detay buradaki, kendi memleketindeki köktendinciliğe karşı yürüyüşleri
yasaklayanlar kendileri kalkıyor gavur memleketinde köktendinciliğe karşı
yürümek zorunda kalıyor.
Olaydan
sonra Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu önce saldırıyı mecburen kınayıp bir iki timsah
gözyaşı döküyor, sonra ise bakın ne inciler söylüyor: “Bugün Avrupa'yı özelikle
tehdit eden başka bir unsur ise artarak devam eden İslamofobi ve ırkçılıktır.
Bu terörü tetikliyor. İnsanların inanç özgürlüklerine saygı duymak gerekiyor.
Herkesin inancına dinine kültürüne saygı duymak gerekiyor. İslamafobiyle mücadele
etmek gerekiyor. Yabancı savaşçıların birçoğu, gördüğü ayrımcılık
nedeniyle savaşmaya gittiğini söylüyor.” Olaydan bahsederken bir yandan da İslamofobiden
ve Avrupalıların ırkçılığından bahsediyor. Oysa ortada bir ırkçılık ya da bir
fanatizm varsa bu Avrupalılara yönelik fanatizmdir. Müslüman teröristler
Charlie Hebdo’da çalışanları öldürüyor; ama Çavuşoğlu’nu dinlerseniz sanki
Hristiyan köktendinciler masum Müslümanları öldürmüş zannedersiniz. İslamofobinin
terörü tetiklediğini söyleyen Çavuşoğlu sorumluluğu Avrupa’ya yükleyerek adeta teröristleri
aklıyor. Yetmedi, teröristlere “savaşçı” yaptıkları terör faliyetlerine ise “savaş”
diyor. Daha ne olsun? Bari açık açık yapılana “cihat” onlara da “mücahit” de
tam olsun. Biz bu açıklamaları okuduk; tabii Avrupa da okudu. Diyanet İşleri
Başkanı Görmez de yaptığı ilk açıklamada teröristleri temize çıkarmak
istercesine İslamofobiden bahsetti. Saldırıların hemen ardından İslamofobiden
bahsetmeleri aslında onların da İslamofobinin nerden kaynaklandığını çok iyi
bildiğini gösteriyor.
Diğer
taraftan Aczimendiler bu “kahraman”lar için gıyabi cenaze namazı kılıyor. Savunmasız
insanları öldüren katillere övgüler yağdırılıyor. Herhangi bir yasal işlem yok.
Devlet bunları seyrediyor, bizimle beraber Avrupa da bu manzarayı seyrediyor.
Daha Fransa’da katledilenlerin kanı kurumadan Vahdet gazetesi yazarı İbrahim
Yörük, Twitter’da Penguen’e hitaben “Bak milletin inançlarına hakaret edilerek mizah
yapılmaz. @penguendergi Gör bunları” yazdı.[4]
Biz gördük, tabii ki Avrupa da gördü. Bu tehdide karşı herhangi bir yasal işlem
yapıldı mı? Hayır! Bunu da hem cümle alem hem de Avrupa gördü. Sadece bununla
da sınırlı değil sosyal medyada facebook vs. en iğrenç şekilde sıradan insanlar
saldırıların “haklılığından” “ölen şerefsizlerin” bunu “hak ettiklerinden”
bahsediyor. Bunu biz de görüyoruz, Avrupa da görüyor. Sonra da vay efendim
Avrupa’da İslamofobi var.
Sadece
bunlarla sınırlı da değil Türkiye’de hatırı sayılır büyüklükte bir kesim
gayrımüslimler hiçbir şey yapmasa da onlara nefret besliyor ve durduk yere
saldırmaya hazırlar. Şalom gazetesinde bir Yahudi gazeteci artık Yahudilerin
Türkiye’de barınamadığını Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldıklarını yazıyor. Hükümete
yakın duran dinci bir gazete bu haberi: “Yahudi Cemaatinden Süper Haber” başlığıyla
veriyor.[5]
Şu utanmazlığına bak! Bunu biz de görüyoruz, Avrupa da görüyor. Sonra da Batı’da
İslamofobi var. Arkadaş Batı’da İslamofobi varsa durduk yere mi var? Neden
İslamofobi var, diye düşünmeden İslamofobi var, diye bas bas bağırmanın hiçbir
anlamı yok. Müslüman aleminin önce kendine bir çeki düzen vermesi gerekiyor. Yahu
bırak gayrımüslimleri dindar insanlar, İslamın farklı bir yorumuna inanıyor
diye Maraş’ta Çorum’da Sivas’ta az mı adam öldürdü? Müslüman teröristler boyuna
kafa kesiyor, adam öldürüyor. Diğer Müslümanlar da sadece “Gerçek İslam bu
değil” diyor. Yahu nerededir, nedir bu gerçek İslam Allah için bir kere de şu
gerçek İslam neymiş bir görelim. Dahası ben de bu yazıyı kaleme alıyorum ama
bir yandan da böyle bir şeye kalkışarak risk aldığımın farkındayım. Bunun ben
de farkındayım, Avrupa da farkında. Bir soru: Ülkemizde okullarda yani eğitim
kurumlarında bile İslam dışındaki dinlere çok rahat “sapık” deniliyor.
Hristiyanlar, kendilerini eleştiren, dinlerine laf eden Müslümanları
öldürseydi. En iyileri de sadece olanı biteni seyredip “Canım gerçek
Hristiyanlık bu değil ki. Hristiyanlık aslında barış ve kardeşlik dinidir”
deseydi siz ne düşünürdünüz?
Kasım
Sevilgen
[1] http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=177842
( 19.01.2015 / 10:52)
[2] http://www.dailymail.co.uk/news/article-376088/London-protesters-Behead-insult-prophet.html
(19.01.2015 /11:05)
[3] http://www.inquisitr.com/332850/children-in-shocking-australia-protest-bear-behead-all-those-who-insult-the-prophet-signs/
(19.01.2015 / 11:30)
[4] http://t24.com.tr/haber/vahdet-yazari-hedef-gosterdi-milletin-inancina-hakaret-edilerek-mizah-yapilmaz-gor-bunlari-penguen,282969
(19.01.2015 / 14:13)
[5] http://www.habervaktim.com/haber/398947/yahudi-cemaatinden-super-haber.html
(19.01.2015 / 14:50)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder