19 Ocak 2015 Pazartesi

YETİŞİN A DOSTLAAR, BATI'DA İSLAMOFOBİ VAR!



Fobinin ne olduğunu herkes bilir. En basit, en sade tanımıyla fobiyi “kontrolden çıkmış korku” diye tanımlayabiliriz. Korku dozunda olduğu müddetçe canlıların yaşamını sürdürmesi için gerekli bir şeydir. ( Antilop çalılıkların arasında saklanan bir aslan gördüğünde korkarsa kaçar ve kaçarsa hayatta kalır ) Bununla beraber korku kontrolden çıkarsa yaşam kalitesini düşürebilir. ( Sürekli aslandan korkan bir antilop göl kenarına gidip su içmeye cesaret edemezse Afrika sıcağında epey sıkıntı çekeceği muhakkaktır )
Çok çok nadiren, fobi “kontrolden çıkmış korku” değil de “kontrolden çıkmış nefret” anlamında kullanılır; burda korku yoktur. Bir şeylere karşı aşırı nefret ve düşmanlık durumunda da “fobi” kelimesini kullanabiliyoruz. Mesela homofobi eşinsellere duyulan nefreti ifade eder. İşte şimdilerde sık sık kullanılan bir kelime de “İslamofobi”. Nedir İslamofobi? İslamofobi, Müslümanlara ( Dikkat ediniz,  “İslam’a” değil “Müslümanlara”. Burası çok çok önemli! ) karşı duyulan nefret, ve önyargıdır. İslamofobi İslam dinine ve onun temsil ettiği değerlere karşı duyulan bir nefret değildir. Her ne kadar adı Müslümanofobi değl de İslamofobi olsa da İslamofobi İslam dinine mensup olan insanlara duyulan nefreti ifade eder.
Aslında İslamofobi kelimesinin kullanımı daha eskiye de gitse bu kelimenin sıkça kullanılıp yaygınlaşması ABD’ye yönelik 11 Eylül saldırılarından sonra oldu. 11 Eylül olayı ise ayrı bir yazının konusu olur; ancak şu kadarını söyleyeyim  11 Eylül 2001’de dört ABD yolcu uçağı aynı anda El Kaide örgütünün 19 üyesi tarafından kaçırıldı. Uçaklardan ikisi 15’er dakika aralıklarla Dünya Ticaret Merkezi’ne (ya da popüler adıyla “Twin Towers”a ) çarptı. Bir diğeri Washington D.C.'de Pentagon’a çarptı. Dördüncü uçağı kaçıranlarsa  başarılı olamadı. Hedefe varamayan uçak, yolcular ve uçağı kaçıranlar arasındaki mücadeleden sonra Pensilvanya’da düştü. Olaylar, yaklaşık olarak 3000 kişinin yaşamına maloldu ( Tam sayı 2974 ).
İslamofobi son zamanlarda Avrupa’da iyiden iyiye almış başını gidiyor. Neden? Biraz düşünelim. Bazı örnekler nedeni daha iyi analiz etmemize yardımcı olur: Yıl 2006, Danimarka’da bir karikatürist, bir karikatür çiziyor. Karikatürde sarığının içinde bomba saklayan, sakallı bir adam var. Karikatürist bu çizimin yanına “Mohammad” yazıyor. Bütün dünyada kıyametler kopuyor. Gerçi çoğu kişi araştırıp karikatürü görmüyor ama peygamberimize hakaret edildi, lafı yetiyor. İnsanlar karikatürü görmedikleri ve ne çizildiğinden hiçbir haberleri olmadığı halde “Peygamberimize hakaret edildi!” çığlıklarıyla toplanıp çığ gibi büyüyen ve tüm dünyaya yayılan protestolar başlattılar. Göstericiler Lübnan’da Danimarka Büyükelçiliği’ni yaktı. Suriye’de ise protestocular sadece Danimarka Büyükelçiliği’ni değil sanki “Ulan buraya kadar gelmişiz, iki üç gavur daha yakalım” der gibi Norveç Büyükelçiliği'ni de ateşe verdi. Dahası buradan Fransa Büyükelçiliği’ne yürüyüp orayı da yakmak isteyen güruhu polis zor durdurdu.[1] Altı üstü bir karikatür binaların yakılmasına, insanların öldürülmesine kadar gidiyor.
Olay Avrupa’da da protesto edildi. Londra’da toplanan Müslümanların ellerindeki pankartlarda yazan bazı ifadeler şöyleydi: “İfade özgürlüğünün canı cehenneme” ( Free speech go to hell ). “Peygambere hakaret edenin kafasını keserim” (Behead those who insult prophet). Atılan bazı sloganlar da şöyleydi: “Birleşik Krallık (İngiltere) cehenneme git” (UK go to hell). “Avrupa cehenneme git.” ( Europe go to hell ).[2] Türkiye’de birilerinin “Ağaç kesenin kafasını keserim” yazan pankart taşıdığını ya da “T.C. cehenneme git” diye slogan attığını düşünebiliyor musunuz? Barışçıl bir gösteride 10 kişinin öldüğü 10 bin kişinin yaralandığı 100’den fazla kişinin beyin travması geçirdiği Müslüman Türkiye’de böyle bir gösteride kaç kişi ölür dersiniz? İngiltere’de yukarıdaki sloganlar ve pankartlara rağmen kimse ne tutuklandı, ne kimseye dayak atıldı, ne protestocular gazlandı. İşte beğenmediğimiz “gavur” Avrupa.
Yıl 2012, ABD’de bir film çekiliyor. Filmin adı “Müslümanların Masumiyeti”. Filmde Muhammed hicvediliyor, deliymiş gibi gösteriliyor. Yine dünya çapında protestolar oluyor. Libya’daki ABD büyükelçisi öldürülüyor. Avustralya Sydney’deki protestolarda sadece erkeklerin değil kadınların, hatta bazı çocukların bile taşıdığı pankartlarda şu ifadeler vardı: “Peygambere hakaret edenin kafasını keserim” (Behead all those that insult the prophet ), “İslam’a hakaret edenin kafasını keserim” (Behead those who insult Islam)[3] Bir filmden, bir karikatürden hoşlanmayabilirsiniz. Herhangi bir ürünün (film, karikatür, şarkı vs.) gerçeği yansıtmadığını düşünebilirsiniz. Ürünün yaratıcısıyla aynı fikirde olmayabilir, bu ürünü beğenmeyebilirsiniz. Hatta bu üründe herhangi bir kişiye hakaret de edilmiş olabilir. Bunların hiçbiri adam öldürmek ya da kafa kesmekten bahsetmek için bir mazeret olamaz.
Son olarak sizin de bildiğiniz gibi geçenlerde üç Semitik dini de tiye alan karikatürler yapan Charlie Hebro mizah dergisi saldırıya uğradı. Dergi zamanında bir iki Hz. Muhammed karikatürü yaptı diye 12 kişi öldürülüyor. Bu olaydan sonra bile İslam aleminde bazı yerlerde dergi protesto ediliyor. Ulan gerizekalı zaten adamları öldürdüler daha neyin protestosu bu? Peki İslam ülkelerinde insanların öldürüldüğü saldırı protesto ediliyor mu? Tabii ki hayır. Hatta dergiyi protesto edenlerden “Ensar KARDEŞLİK     platformu”  bir pankart hazırlatıyor. Pankartta Usame bin Ladin’in fotoğrafı var. Şöyle de bir yazı: İfade hürriyetinizin sınırı yoksa bizim sınırsız eylem yapma hürriyetimize kendinizi hazırlayın.” Kardeşliğe gel! Adından da utanmıyorsun değil mi? Hem suçu ve suçluyu övme hem tehdit. Herhangi bir yasal işlem yapıldı mı? Hayır. Bunu biz gördük, Avrupa da gördü.
Hani demiştik ki ortaya konan herhangi bir üründe herhangi bir kişiye hakaret de edilmiş olabilir. Bu asla adam öldürmek ya da kafa kesmekten bahsetmek için bir mazeret olamaz. Bunu belki biz bilmiyoruz; ama Avrupa biliyor. Neden mi? Charlie Hebdo Hz. İsa’nın karikatürlerini de yapıyor. Hem de öyle böyle değil; Muhammed karikatürleri bunların yanında çok hafif kalır. Bununla beraber Charlie Hebdo asla Hristiyanların saldırısına uğramadı. Katolik Kilisesi Charlie Hebdo’yu tam 14 kez mahkemeye veriyor. Charlie Hebdo hepsinden de beraat ediyor. Çünkü bu din. Arkadaş dinin imanın tartışması olursa insanlar inanmadığını da söyler, alay da eder, şunu da der, bunu da der. Kimse de kimsenin inancına saygı göstermek zorunda değil. Bir Budist’i incitmemek adına insanlara dana eti yemeyi yasaklayamazsın. Ha karikatürlerden rahatsız mı oluyorsun? Dergiyi alma; alma ve okuma! Bu kadar basit.
Burada muhaliflerin üstünde terör estiren, her türlü muhalif gösteriye copla, gazla, TOMA’yla saldıran Davutoğlu göstermelik olarak Fransa’daki terör karşıtı yürüyüşe gidiyor. Oldu, biz de yedik. Biz yemedik, Avrupa da yemedi. Bu arada ilginç de bir detay buradaki, kendi memleketindeki köktendinciliğe karşı yürüyüşleri yasaklayanlar kendileri kalkıyor gavur memleketinde köktendinciliğe karşı yürümek zorunda kalıyor.
Olaydan sonra Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu önce saldırıyı mecburen kınayıp bir iki timsah gözyaşı döküyor, sonra ise bakın ne inciler söylüyor: “Bugün Avrupa'yı özelikle tehdit eden başka bir unsur ise artarak devam eden İslamofobi ve ırkçılıktır. Bu terörü tetikliyor. İnsanların inanç özgürlüklerine saygı duymak gerekiyor. Herkesin inancına dinine kültürüne saygı duymak gerekiyor. İslamafobiyle mücadele etmek gerekiyor. Yabancı savaşçıların birçoğu, gördüğü ayrımcılık nedeniyle savaşmaya gittiğini söylüyor.” Olaydan bahsederken bir yandan da İslamofobiden ve Avrupalıların ırkçılığından bahsediyor. Oysa ortada bir ırkçılık ya da bir fanatizm varsa bu Avrupalılara yönelik fanatizmdir. Müslüman teröristler Charlie Hebdo’da çalışanları öldürüyor; ama Çavuşoğlu’nu dinlerseniz sanki Hristiyan köktendinciler masum Müslümanları öldürmüş zannedersiniz. İslamofobinin terörü tetiklediğini söyleyen Çavuşoğlu sorumluluğu  Avrupa’ya yükleyerek adeta teröristleri aklıyor. Yetmedi, teröristlere “savaşçı” yaptıkları terör faliyetlerine ise “savaş” diyor. Daha ne olsun? Bari açık açık yapılana “cihat” onlara da “mücahit” de tam olsun. Biz bu açıklamaları okuduk; tabii Avrupa da okudu. Diyanet İşleri Başkanı Görmez de yaptığı ilk açıklamada teröristleri temize çıkarmak istercesine İslamofobiden bahsetti. Saldırıların hemen ardından İslamofobiden bahsetmeleri aslında onların da İslamofobinin nerden kaynaklandığını çok iyi bildiğini gösteriyor.    
Diğer taraftan Aczimendiler bu “kahraman”lar için gıyabi cenaze namazı kılıyor. Savunmasız insanları öldüren katillere övgüler yağdırılıyor. Herhangi bir yasal işlem yok. Devlet bunları seyrediyor, bizimle beraber Avrupa da bu manzarayı seyrediyor. Daha Fransa’da katledilenlerin kanı kurumadan Vahdet gazetesi yazarı İbrahim Yörük, Twitter’da Penguen’e hitaben “Bak milletin inançlarına hakaret edilerek mizah yapılmaz. @penguendergi Gör bunları” yazdı.[4] Biz gördük, tabii ki Avrupa da gördü. Bu tehdide karşı herhangi bir yasal işlem yapıldı mı? Hayır! Bunu da hem cümle alem hem de Avrupa gördü. Sadece bununla da sınırlı değil sosyal medyada facebook vs. en iğrenç şekilde sıradan insanlar saldırıların “haklılığından” “ölen şerefsizlerin” bunu “hak ettiklerinden” bahsediyor. Bunu biz de görüyoruz, Avrupa da görüyor. Sonra da vay efendim Avrupa’da İslamofobi var.
Sadece bunlarla sınırlı da değil Türkiye’de hatırı sayılır büyüklükte bir kesim gayrımüslimler hiçbir şey yapmasa da onlara nefret besliyor ve durduk yere saldırmaya hazırlar. Şalom gazetesinde bir Yahudi gazeteci artık Yahudilerin Türkiye’de barınamadığını Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldıklarını yazıyor. Hükümete yakın duran dinci bir gazete bu haberi: “Yahudi Cemaatinden Süper Haber” başlığıyla veriyor.[5] Şu utanmazlığına bak! Bunu biz de görüyoruz, Avrupa da görüyor. Sonra da Batı’da İslamofobi var. Arkadaş Batı’da İslamofobi varsa durduk yere mi var? Neden İslamofobi var, diye düşünmeden İslamofobi var, diye bas bas bağırmanın hiçbir anlamı yok. Müslüman aleminin önce kendine bir çeki düzen vermesi gerekiyor. Yahu bırak gayrımüslimleri dindar insanlar, İslamın farklı bir yorumuna inanıyor diye Maraş’ta Çorum’da Sivas’ta az mı adam öldürdü? Müslüman teröristler boyuna kafa kesiyor, adam öldürüyor. Diğer Müslümanlar da sadece “Gerçek İslam bu değil” diyor. Yahu nerededir, nedir bu gerçek İslam Allah için bir kere de şu gerçek İslam neymiş bir görelim. Dahası ben de bu yazıyı kaleme alıyorum ama bir yandan da böyle bir şeye kalkışarak risk aldığımın farkındayım. Bunun ben de farkındayım, Avrupa da farkında. Bir soru: Ülkemizde okullarda yani eğitim kurumlarında bile İslam dışındaki dinlere çok rahat “sapık” deniliyor. Hristiyanlar, kendilerini eleştiren, dinlerine laf eden Müslümanları öldürseydi. En iyileri de sadece olanı biteni seyredip “Canım gerçek Hristiyanlık bu değil ki. Hristiyanlık aslında barış ve kardeşlik dinidir” deseydi siz ne düşünürdünüz?
Kasım Sevilgen


[1] http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=177842 ( 19.01.2015 / 10:52)
[2] http://www.dailymail.co.uk/news/article-376088/London-protesters-Behead-insult-prophet.html (19.01.2015 /11:05)
[3] http://www.inquisitr.com/332850/children-in-shocking-australia-protest-bear-behead-all-those-who-insult-the-prophet-signs/ (19.01.2015 / 11:30)
[4] http://t24.com.tr/haber/vahdet-yazari-hedef-gosterdi-milletin-inancina-hakaret-edilerek-mizah-yapilmaz-gor-bunlari-penguen,282969 (19.01.2015 / 14:13)
[5] http://www.habervaktim.com/haber/398947/yahudi-cemaatinden-super-haber.html (19.01.2015 / 14:50)

Hiç yorum yok: