13 Mart 2009 Cuma

MUHAMMED YAŞARKEN İNSANLARIN ONA BAKIŞI

Bildiğiniz gibi Muhammed Mekke’de çevresine fazla yandaş toplayamamış fakat Medine’nin önemli kişilerini kendi tarafına çekebilmişti. Hem dünyalık ganimetler hem de Ahirette güzel memeli huriler ve bal ırmakları vaadiyle Medinelileri yanına çektikten sonra Medine’ye göç etti. Medine Mekke’den daha verimli tarıma elverişliydi her şey bol ve ucuzdu.fakat Müslümanların gelmesi ve o sıralar yağmurun da azalması nedeniyle kıtlık ve sıkıntı başladı

2154 - Hz. Enes (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Muhâcirler Medîne'ye geldikleri vakit ellerinde hiçbir şey yoktu. Ensar ise arazi ve akar sahibi kimselerdi. Her yıl mallarını, ürünlerinin yarısını onlara vermek, bunlar da çalışma ve bakım işlerini üzerlerine almak şartıyla anlaştılar. (Buhârî, Hibe 35; Müslim, Cihâd 70, (1771).

Görüldüğü gibi çoğu yoksul Müslümanların Medine’ye gelişiyle Medineliler evlerini paylaşmak da dahil bazı fedakarlıklar yapmış. Fakat Elmalılı’nın Nisa 78 tefsirinde anlattığına göre bir süre sonra kıtlık başlamış başta Muhammed’i pek şaşaalı karşılayanlar da başlamış bunun karşısında homurdanmaya. Muhammed’in gelmesiyle kıtlık olduğunu Muhammed’in şehre uğursuzluk getirdiğini söylemeye başlamışlar. Bu sırada homurtular artınca Allah Muhammed’in yardımına yetişir:

Nerede olursaniz olun, sağlam kaleler içinde bulunsanız bile, ölüm size yetişecektir. Onlara bir iyilik gelirse: 'Bu Allah'tandır' derler, bir kötülüğe uğrarlarsa 'Bu, senin tarafındandır' derler. De ki: 'Hepsi Allah'tandır'. Bunlara ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaşmıyorlar? (NİSÂ - 78)

Nisa 78’de Allah ansarı bir güzel azarlamış ve Muhammed kulunun prestijini kurtarmıştı. Hoş daha 5-6 yaşlarında bir çocukken kafasının üstünde bulut peydah olup çölde yürürken ona gölge yapardı ama şimdi Allah bir türlü iki üç bulut gönderip Medine’ye yağmur yağdırmamış gelenler de var nüfus artınca da kıtlık olmuştu.

Yalnız bir şey daha var Allah neden sıkıntı çektiriyordu öyle ya nasılsa onlar müminler. Allah’ın yardım etmesi gerekmez miydi? Yoksa Muhammed peygamber değildi de kazıklıyor muydu? Yok yok yapmaz ama ya yaptıysa. Bu sefer yine söylentiler ve huzursuzluklar başlar Allah yine nimet vermek rızıklandırmak yerine Medineliler’i uyarmayı seçer. Daha doğrusu Muhammed buna da bir kılıf bulmuştu:

Biz hangi kente (ülkeye) bir peygamber gönderdikse, ora halkını, yalvarıp yakarsınlar diye, darlık ve sıkıntıya uğratmışızdır.( A'RÂF - 94)

Bir zaman sonra İslam palazlanıp güçlendi ve Muhammed etrafında topladığı eli kılıçlı mücahitlerle vurguna ve yağmalamaya başladı. Savaşla karınlarını doyuran Müslümanların başındaki Muhammed savaşlarda fiilen vuruşmasa da ganimetten aslan payını kapıyordu (%20 ya da beşte bir) Peki bu adamlar savaşmasa Muhammed böyle kazanabilir mi? Hayır. Bunu ileri sürdüklerinde ya da Muhammed’in kendilerine borçlu olduğunu düşündüklerinde gene Allah yetişiyor imdadına sevgili habibinin ve:

Müslüman oldular diye seni minnet altında bırakmak isterler; de ki: 'Müslüman olmanızla beni minnet altında tutmayın, hayır; eğer doğru kimselerseniz, sizi imana eriştirmekle Allah sizi minnet altında bırakır.'(HUCURÂT - 17)

İşte böyle karşılıklı çıkar ilişkisi içinde bu tiyatro güzel güzel işliyor para pul için, sırtına çul için yatağına avrat ve emrine köle için vuruşanlar peygamber için ölmeye hazır kahraman mücahitleri Muhammed’de rahmet olarak gönderilen değerli elçiyi oynuyor ama ne zaman bu tiyatro oyunu bozuluyor? Müslümanlar sıkı durun hayalleriniz yıkılabilir. Çünkü hadis Kütübü Sitte’den hem de Buhari hadisi:

2152 - Cübeyr İbnu Mut'im (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) Huneyn dönüşü yol alırken bedevîler ısrarla (ganimetin taksimini) taleb ediyorlardı. Öyle ki bir ara, Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı bir semure ağacına doğru sıkıştırdılar ve ridasını kaptılar. Bunun üzerine durup şunu söyledi: "Ridâmı verin, şu taşlar sayısınca koyun olsa, ben yine de onu aranızda taksim ederdim. Ve sonra görürdünüz ki, ben ne cimriyim, ne yalancıyım, ne de korkağım."(Buhârî, Cihâd 24, Humus 19)

Para pul konusuna gelince itaatli kullar ne Allah dinliyor ne de peygamber. Adamı tartaklıyor ağacın altında sıkıştırıyor ve hatta elbisesini (ridasını) yırtacak kadar hırpalıyorlar. Ve Muhammed adamları ganimeti paylaştıracağını söyleyerek yatıştırıyor ki bunu yapmazsa canından olması işten değil. Allah’ın habibi Muhammed’ül Emin’e ne saygısızlık bu böyle.

Muhammed zamanında Museylime ve Tuleyha gibi peygamberlerin ve onlarında para pul için vuruşan savaşçılarının olduğunu anımsatırım içlerinden birisi galip gelecek ve Arapları bir çatı altında toplayacaktı. Museylime olmaz Muhammed olur. Farkı nedir ki? Bu İslami kaynaklardan edinilen bilgiler gösteriyor ki Muhammed asıl öldükten sonra tam anlamıyla peygamber oldu.

Hiç yorum yok: