5 Temmuz 2013 Cuma

DARBELER VE ÖCÜLER

Mısır… 7000 yıllık tarihiyle Ortadoğu’da önemli bir yer. Her ne kadar şu an iktisadi, teknolojik ve kültürel olarak Avrupa ülkelerinin hayli gerisinde kalmış olsa da Avrupa daha mağaralarda yaşarken görkemli bir medeniyet kuran ve binlerce yıl evvel yapılan piramitlerin sırrının hâlâ çözülemediği bir diyar. Bu aralar karışık, mâlum darbe yapıldı.
Mısır’daki darbeyi kimi alkışlar, kimi kınar, kimi sessiz kalıp mahçup bir destek verirken pek de tartışılmayan bir taraf var. Bu darbe ABD’den icazet almadan mı yapıldı? Bunu sorgulamakta fayda var. Sadece Mısır’da bugün yapılan darbe değil Türkiye’deki 1980 darbesi de ABD’nin istekleri doğrultusunda oldu. Ortadoğu’da bir darbe yapılacak ve ABD durumun dışında olacak, bunu aklınız alıyor mu? Obama Mısır’daki durumdan endişe duyduğnu ifade etti ama ısrarla “darbe”ye darbe demedi çünkü ABD yasalarına göre darbe yapılan bir ülkeye ABD yardımı kesilir. ABD Mısır’a her yıl 1.3 milyar dolar yardımda bulunuyor. ABD için İsrail’in güvenliği önemli Müslüman Kardeşler gibi İslamcı bir iktidar yerine seküler bir iktidar arzu ediyor olabilir. Gerçi işine geldiği zaman da Allah’a inanmıyorum, diyenin kafasının kılıçla kesildiği Suudi Arabistan gibi bir şeriat devletini bağrına basmaktan kaçınmıyor.
Türkiye’nin Mısır’daki darbe konusunda tutumuna gelirsek oldukça ikiyüzlü. Darbeyi kınıyor, sandık varken kaba kuvvetle bir yere varılmaz deniyor. İyi, hoş, güzel bu doğru… Doğru olmasına doğru da… Suriye’de ÖSO kimyasal silah kullanıyor, çatışmalarda taraf olmayan devlet memurlarını öldürüyor… Her türlü vahşeti ve barbarlığı sergiliyorken bunları bağrına basanlar, aynı anda Mısır’daki darbecilere karşı çıkıyor. Hiç de samimi değil. Niyetleri başka.
Peki niyetleri ne? Ortadoğu ülkelerinde Batı’dakinden farklı bir siyaset anlayışı var. Türkiye’de Kemalist iktidarlar varken bir “şeriat öcüsü” yaratılmıştı. Kealistler “Evet, biz size fazla bir şey veremiyoruz ama şeriatçılar gelirse siz bizi mumla ararsınız haa!” diyordu. Keser döndü, sap döndü, gün geldi hesap döndü. Şimdi iktidarda olan İslamcılarda eskiden Kemalistlerin yaptığı Atatürk sömürüsünü dibine kadar kullanıp din sömürüsü yapıyor. Eskiden Kemalistler bir “şeriat öcüsü” yaratmışken şimdi de iktidar olan İslamcılar bir “darbe öcüsü” yaratmış durumda. Halka “Bakın biz gidersek darbeciler gelirse siz bizi mumla ararsınız haa!” diyorlar. Amaçları burdaki darbe paranoyasını pekiştirmek. Oysa bugün ABD istemedikten sonra Türkiye’de darbe olmayacağını en iyi bilen de ABD’ye hizmette ve biatta hiç kusur etmeyen AKP iktidarıdır.
Aslında al birini çarp diğerine ne İslamcıların ne de darbe sevdalılarının halkı düşündüğü falan yok. Zaten aslında doğru düzgün işleyen bir demokraside yok. Önümüze çıkarılan kurtların arasından seçim yapmak zorunda olan kuzularız. Bizi hangi kurt yesin, kim canımıza okusun, diye beş yılda bir sandık başına gidince demokrasiyle yönetildiğimizi sanıyoruz. İktidarın asla denetlenmediği bir yerde demokrasi mi olurmuş? Her şeyin tek adamın ağzından çıkana bağlı olduğu yerde demokrasi ne arar? Mısır’da Türkiye’de ya da başka bir yerde ifade özgürlüğünü artı kitlelerin ekonomik refahını sağlayabilecek bir iktidar ancak bir işçi iktidarı olabilir. Gerisi laf u güzaf.

Hiç yorum yok: