7 Ağustos 2013 Çarşamba
İKTİDARIN ALEVİLİKLE İMTİHANI - I
İki hafta kadar oluyor, işlerin yoğunluğu stres, kafa dağınıklığı gibi şahsi sorunlar yüzünden yazamıyordum. Ama şahsi sorunlarımızdan daha önemlisi insanlara karşı, insanlığa karşı olan sorumluluklarımızdır, uzun etmeyelim. İki hafta önce Alevi-Bektaşi Federasyonları ve Derneklerinin iftar programı vardı. İftar Polat Rönesans Otel'de verilmişti ve iftara Cumhurbaşkanı Gül'ün yanı sıra Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş gibi isimler de katıldı. Yine Alevilerin bazı talepleri oldu ve alışıldığı üzere ne ABDullah Gül ne de Arınç Alevilere herhangi bir söz vermedi. Hiçbir taleplerini karşılayacaklarını söylemediler ve sadece Alevileri ne kadar çok sevdiklerini söylemekle yetindiler. Bu mizansen zaten sürekli sahneleniyor Alevileri diri diri yakmakla suçlanan Sivas katliamı sanıklarının zamanaşımından yırtmasını sevinçle karşılayıp vatana millete hayırlı olsun, diyen bir genel başkanın yardımcısı olan ve üstelik Sivas katillerini savunan avukatları milletvekili yaparak ödüllendiren bir hükümetin sözcüsü Alevileri çok seviyor üstelik Alevi inancını da kendi inancı gibi kabul ediyormuş, vah vah vah gözlerim yaşardı! Eğer Arınç samimiyse derhal AKP’den istifa etmelidir. Neden mi? AKP liderinin Sivas sanıklarının zamanaşımından serbest bırakılmasını sevinçle karşıladığını hatta Sivas katillerinin avukatlarını ödüllendirdiğini yukarıda yazmıştık. Bundan başka AKP’nin genel başkanı Karacaahmet cemevine “ucube” demiştir. Türkiye’de bir camiye “ucube” dediğinizi düşünün ne olur? Ben söyleyeyim: Hapse girersiniz. Erdoğan bununla da kalmadı ruhsatsız olduğu gerekçesiyle Karacaahmet cemevini yıktırmaya kalkıştı. Oysa dağ taş kaçak camilerle dolu, hangi biri yıkılıyor? Bununla da kalmadı cemevlerine “cümbüşevi” diyerek Alevilerle alay etti. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Alevi olduğunu söyleyerek onu ve Aleviliği seçim meydanlarında yuhalattı. Mecliste cemevi için önerge verilmesi üzerine AKP “Alevilik, ayrı din değil.” Gerekçesiyle cemevine karşı çıktı. Oysa senden cemevi isteniyor ayrı ya da değil bunun konuyla alakası yok, hem Aleviler dururken bu saptama sana düşmemiş. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Alevi-Bektaşi Kuruluşları Birliği Kültür Derneği'ni, 'azınlık yaratarak, herhangi bir bölgenin veya ırkın veya sınıfın veya veya bir dil ve mezhepten olanların diğerlerine hakim veya diğerlerinden imtiyazlı olmasını sağlayacağı' gerekçesiyle kapattı. Geçen yıl Tunceli’de Dersim Alevilik İnanç ve Kültür Akademisi Derneği, başkanları Aysel Doğan’ın KCK soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından, ’Amacı dışında faaliyet gösterdiği’ gerekçesiyle mahkeme kararıyla kapatıldı. Yahu bir dernek başkanı dernekle ilgisi olmayan bir suç işlediyse derneği kapatmak da ne oluyor? Bitmedi Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, tüzüğünde cemevlerini “ibadet yeri" olarak nitelendiren ifadeler nedeniyle Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği hakkında kapatma davası açtı. Dernek kapatıldı. Bir cemevi yaptırma derneğini kapatmak aslında Aleviliği yasaklamaktır. Çünkü cemevi olmazsa cem ayinleri de olmaz. Cemevi yaptırma derneğini kapatmak aslında Alevilerin cem yapmasını önlemektir yani Aleviliği yasaklamaktır. İşte iktidarın ve diyanetin sürekli Aleviler bizden farklı değil, onlar da Müslüman ayrı gayrı yok, demesi aslında Alevileri sevdiklerinden değil onları asimile etmek istemelerinden kaynaklanmaktadır. Hiç sevseler habire ipe sapa gelmez bahanelerle derneklerini kapartırlar mı? Her türlü Alevi kuruluşunu, derneğini kapatmak adeta Alevilere savaş açmak hiç Alevileri kabullenen aklı başında insanların yapacağı iş mi? Yoksa asıl bölücülük bu mu?
Etiketler:
Alevi,
Hızır Paşa,
Muaviye,
Pir Sultan Abdal,
Yunus Emre
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder