12 Ağustos 2013 Pazartesi

STRATEJİK HATA

Başkanlığını AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal’ın yaptığı Avrasya Global Araştırmalar Merkezi (AGAM) tarafından hazırlanan ‘Taksim Olayları Analizi’ başlıklı raporda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ’ın ‘yanlış bilgilendirilerek’ olayın tarafı haline getirildiği belirtildi. Raporda ‘stratejik hata’ yapıldığı, yerel projenin halka danışılması gerektiği vurgulandı. Bal, raporun amacının AKP’yi veya muhalefeti övmek ya da eleştirmek olmadığını söyledi. Amacın ‘ülke menfaati’ olduğunu söyledi. Söyledi de gerçek bu mu aceba? Bunu teyit etmenin yolu rapora bir göz atmaktır. Bal’ın raporuna şöyle bir bakalım. Raporda diyor ki: “Taksim olayları çevreci bir duyarlılıkla ve az sayıda insanın katılımıyla başlamıştır. Fakat görünürde bu az sayıda çevre duyarlılığına sahip insanlara yönelik müdahalenin şekli ve onlarla yeterince diyaloğa geçilememesinin neticesinde muhtemelen fırsat bekleyen belirli odakların sahneye çıkmasıyla olayların muhtevası ve şekli tamamen değişmiş, olaylar Taksim’de ne olduğu ya da ne olacağı ile ilgili olmaktan çıkmış, daha ziyade öncelikle Sayın Başbakan’a, ikinci derecede ise hükümete yönelik genel bir hoşnutsuzluk ve tepki haline dönüşmüştür.” İşte bu ifadeler Bal’ın ne kadar samimi olduğunu gösteriyor. Gezi olaylarında hatalı hatta “hatalı” da değil “suçlu” olan İktidar nedamet getireceğine suçunu kabul edeceğine “fırsat bekleyen belirli odakların sahneye çıkması” palavrasıyla Gezi protestosunu yapan halk adeta “terörist” ilan ediliyor. Aynı hoşgörüsüzlük, aynı tahammülsüzlük… İşte bu tavır yüzünden insanlar patlamıştı zaten. “Taksim örneğinde, ne alternatifler oluşturulurken ne de hangi alternatifin benimsenmesi gerektiği hususunda yeterince halka sorulmamıştı.” diyor rapor. Bu doğru işte lakin bunu o zaman anlamak çok mu zordu? Başbakanınız gezi parkı protestosu yapan vatandaşlara hakaret edip “Topçu Kışlası’nı yapacağız” demekle kalmayıp “AKM’yi de yıkacağız, cami de yapacağız.” derken uyuyor muydunuz? O sırada bu eleştiri neden yapılmadı, şimdi 10 bin insan yaralandıktan, 5 kişi öldükten, 11 kişi gözünü kaybettikten ve yüzden fazla insan beyin travması geçirdikten sonra mı bunu söylemek aklınıza geldi? Başbakanınız dediğim dedik , çaldığım düdük tavrıyla inanılmaz bir inatla bunu söyleyenlere hakaretler yağdırırken nerdeydiniz? Raporda “Sayın Başbakan, projenin sahibi, tarafı, planlayıcısı ve yürütücüsü gibi yansımış, yansıtılmıştır.” deniyor ki buna diyecek laf bulamıyorum. Nedense aklıma ABD’nin “Ohio” (“Oha ya” diye okunur) eyaleti geliyor. Demek Başbakan “projenin tarafı gibi YANSITILMIŞ”. Çok merak ediyorum acaba bu raporu hazırlayan iyi niyetli ve dürüst arkadaşlar, akşam haberlerini izliyorlar mı ya da aceba ellerine bir gazete alıp hiç okumuşlukları var mı? Erdoğan daha mayısta yeni Osmanlı arşivleri binasının açılışında “Biz oraya Topçu kışlasını yapacağız.” derken de taraf olmadı mı? Eylem yapan insanlara “Birkaç tane çapulcu” derken onlara “pabuç bırakmayacağını” söylerken de mi taraf olmadı? Erdoğan “% 50’yi evinde zor tutuyorum” derken de taraf olmadı mı? Hadi hepsini geçtim yine mayıs ayında Erdoğan, Garipçe'de 3. Köprü'nün temel atma töreninde Gezi parkındaki ağaçların sökülmesine karşı çıkanlara: ''Ne yaparsanız yapın. Orası için karar verdik. Yapacağız.'' demedi mi? Ama nedense “tamamen ülke menfaatleri için hazırlanan” bu ilginç raporda Başbakan’ın aslında taraf olmayıp sanki “projenin yürütücüsü ve tarafıymış gibi YANSITILDIĞI” iddia ediliyor. Raporda “Taraf olarak sadece Sayın Başbakan ve hükümet görülmüştür. Bunun sonucu olarak da, sorun çıktığında birinci derecede Sayın Başbakan, ikinci derecede AK Parti, üçüncü derecede hükümet, dördüncü derecede ise devlet sorunun tarafı haline gelmiş ve getirilmiştir.” Şimdi burdan ne çıkıyor? Şu çıkıyor: Sorunun çıkması ve büyümesinde Başbakan’ın hiçbir hatası yokmuş. Oysa bu daha önce bir sanatçının da söylediği gibi sadece ağaç ya da park meselesi değil. Halkın birikmiş öfkesinin bir kabarışıydı bu. Kendisi gibi düşünmeyenleri sürekli aşağılayan, kibirli ve hakaretçi bir başbakan, ülkede yığınla sorun varken bunlara eğilmek yerine insanlara zorla kendi dindarlık anlayışını dayatan bir Başbakan, Türkiye’deki eğitim sistemini kökünden değiştirirken hiç kimseye danışmayan, hatta vekilleri 4+4+4’ü tekmelerle yumruklarla komisyondan geçirten bir başbakan, ataması yapılmayan öğretmenler intihar ederken ülke kaynaklarını yandaşlarına kömür ve erzak dağıtmaya harcayan bir başbakan… Daha türlü türlü marifetlerini saysak sayfalar yetmez. Oysa raporda olayın sanki hiç öncesi yok da her şey Gezi parkındaki ağaçların sökülmesiyle başlamış gibi yansıtılıyor. “Sayın Başbakan yanlış yönlendirilmiş, bu böyle olmasa bile kamuoyuna yansıdığı kadarıyla krizin damardan tarafı haline getirilmiştir. Bu ise stratejik bir hata olmuş, pusuda bekleyen, kaostan nemalanan illegal yapılanmalara fırsat verilmiştir.” Raporun ne kadar traji-komik olduğunu görüyor musunuz? Başbakan “yanlış YÖNLENDİRİLMİŞ” yani yine suçu başkasına atma var. Gerçi kimsenin Erdoğan’a çık da eylemcilere “çaplcu, kemirgen” bilmem ne de “ne yaparsanız yapın, karar verdik yapacağız o kadar” de ortamı iyice ger dediğini zannetmiyorum herhalde aklı başında her insan da böyle bir şeyin olduğunu düşünmez ama haydi bu “yanlış YÖNLENDİRİLMİŞ”i kabul edelim. O zaman bu iddiayı ortaya atan iddiasının arkasını doldurmalı. O halde açıklayın Başbakan’ı KİM ya da KİMLER yanlış yönlendirdi? Açıklayın çünkü bu yanlış yönlendirenlerin yönlendirmesi 5 kişinin hayatına maloldu. Aynı yerde araya yine “illegal yapılanmalar” kelimesi sıkıştırılıp polis şiddeti mazur gösterilmeye çalışılmış. Bir de raporda “MHP lideri Bahçeli’nin uyarıları ve bir camianın o topluluklara karışmasını engellemesi takdir edilmesi gereken bir duruş olmuştur. CHP ve BDP için ise aynı yorumu yapmak mümkün değildir.” diyor ki bu da raporun ne kadar objektif olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Rapora şöyle bir bakınca Başbakan’dan ziyade herkes ve her şey suçlanmış. Rapor, yaklaşan yerel seçimler öncesi bir nevi günah çıkarma amacı taşısa da tek amacı bu değil. Erdoğan’ı, AKP’yi ve polis şiddetini aklamaya çalıştıkları kurnazca hazırlanmış bir rapor. Her şey ortadadır.Erdoğan nerdeyse iç savaş çıkarmış 5 kişinin ölümüne ve binlerce insanın yaralanmasına, sakatlanmasına neden olmuştur ve derhal istifa etmelidir.

Hiç yorum yok: