26 Şubat 2009 Perşembe

İSLAM'DA İLK HALİFE EBUBEKİR DEVRİ

Muhammed öldükten sonra Ali ve amcası Abbas cenazeyi yıkamakla meşguldü. Bu sırada Ebubekir ve Ömer telaşla halifenin kim olacağının pazarlığını yapıyordu. Ansar (Medineliler) halifenin Ansardan biri olması gerektiğini ileri sürüyordu Muhammed, Mekke’den ayrılıp Medine’ye göç etmiş Medineliler Mekke’den gelen Müslümanlara kapılarını açmıştı. EbuBekir yer yer Kuran’dan ayetler okuyarak bir konuşma yaptı ve Ansar’ın da şüphesiz Muhacirler kadar değerli olduğunu ama Muhacirlerin peygamberin etrafındaki ilk kişiler olup aynı zamanda Mekke devrinde zorluklara ve baskılara katlanan taraf olduğunu söyledi ve halifenin Muhacirundan biri olması gerektiğini savundu.

Ansarın büyük bir kısmı, Kureyş’ten Sad bin Ebi Vakkas ve beraberindekiler Ebubekir’e biat etmeyenlerin başında geliyordu. Ali’ninse olan bitenden haberi yok cenazeyi yıkamak ve kefenlemekle uğraşıyordu. İşte Allah resulünün çok sevgili ashabı daha cenaze ortadayken türlü katakullilerle koltuk kapma yarışına girişmişti.

Başlarda biraz anlaşmazlıklar sorunlar yaşandı. Ali bir süre Ebubekir’e biat etmedi Ali’nin halife olmasını isteyen pek çok kişi vardı ve Muhammed’den önce Mekke’nin reisi olan EbuSufyan halifeliğin Ali’nin hakkı olduğunu söylemiş hatta araya adam koyup isterse Ali için bir ordu düzenleyebileceğini söylemişti. Ali İslam’a ikilik girmesin, gerekçesiyle bunu reddetmiş ama Ebubekir’e de biat etmemişti. Halife seçiminin kendisine haber bile verilmeden oldu bittiye getirilmesine çok içerlemişti.

Bir zaman sonra Ebubekir Ali’ye bir elçi göndermiş uzlaşmak barışmak istediğini söylemişti. Hatta bize gücenme istersen ben gelir sana biat ederim, demişti. Bunu demesinin nedeninin Ali’ye çok değer vermesi ve halifeliğe onu layık görmesi ya da Ali’yi sevmesi olduğunu hiç sanmıyorum. Neden mi? Eğer öyle bir düşüncesi olsa halifeliğe Ali’yi aday gösterirdi oysa Ebubekir halife seçilmesi meselesini bile Ali’den gizlemiş Ömer’le beraber işi oldu bittiye getirmişti. Ama gerginlik sürerse çok kötü olacaktı. Bazı kabileler dinden dönmüş bazıları ise cizye ödemeyi reddediyordu. Ali sonunda Ebubekir’e biat etti.

Muhammed daha sağ iken Museylime diye biri ortaya çıkıp peygamberlik iddia etmiş etrafında bayağı bir insan toplamıştı. Museylime bir başka kabileden peygamber olduğunu iddia eden Secah adlı bir kadınla evlenmişti güçlerini birleştirmişlerdi hatta Muhammed’e de peygamberlikte ortaklık teklif etmişti. Bu isteği Muhammed tarafından reddedildi.

Museylime kendisine inananlarla birlikte Yemame bölgesini Muhammed’in elinden almıştı bu sırada Muhammed ölmüştü. Ebubekir, Museylime’nin üzerine başında Ebucehil’in oğlu İkrime bulunan bir ordu yolladı. İkrime yenildi. Fakat daha sonra Museylime’nin üzerine Halid bin Velid komutasında çok daha kalabalık ve güçlü bir ordu gönderdi. Museylime yenildi ve savaşta öldü. Karısı Secah da Müslüman oldu.

Muhammed’in hayattayken başedemediği tek peygamber Museylime değildi. Bir de Tuleyha adında biri vardı o da kendisine Cebrail’in vahiy getirdiğini iddia ediyordu ve etrafında kendisine inananlar vardı. Bunlar da putları reddediyordu. Namaz onlarda da vardı fakat namaz ayakta kılınıyordu rüku ve secde yoktu.

Ebubekir Tuleyha ve yandaşlarının üzerine de Halid bin Velid’i göndermiş ordusu bozulan Tuleyha Suriye’ye kaçmıştı.

Mekke ve Medine dışında pek çok İslam’dan dönen kabile vardı bunlarla tek tek savaşıldı. Bir kısım kişiler bazı çarpışmalarda Müslümanları öldürmüştü bunlar İslam’ı kabul etse bile öldürüldü. EbuBekir’in kafirleri öldürdükleri müslümanlara karşılık olarak korkunç bir şekilde öldürteceğine dair ettiği yemini çok muteber bir kaynak olan Taberi’de bulabilirsiniz.(Taberi, III, 246; Ibnül-Esir, II, 345)

Ayrıca şöyle bir hadis var: "Kim dinini değiştirirse onu öldürün" (el-Buhârî, es-Sahîh, Cihâd, 149; Ebû Dâvûd, es-Sünen, Hudûd, 1; et-Tirmizî, es-Sünen, Hudûd, 20; İbnu Mâce, es-Sünen, Hudûd, 2.)
Gördüğünüz gibi hadis hem en sağlam kaynak Buhari’de hem Tırmızi ve Ebu Davud gibi en muteber kaynaklarda var. Ayrıca bu hadis Kuran’la çelişmemektedir. Hatta Kuran dinden dönenlerin öldürülmesini teşvik eder ve Allah bile tövbelerini kabul etmez. “Şüphesiz iman ettikten sonra inkâr eden, sonra da inkârda ileri gidenlerin tövbeleri asla kabul edilmeyecektir. İşte onlar sapıkların ta kendileridir.” (Ali İmran/90) Yani şu an Ateistseniz hele de benim gibi İslam’ı eleştirmek gibi bir sapıklık yaptıysanız istediğiniz kadar tövbe edin kâr etmez. Cehennem biletiniz kesilmiştir bir kere ve Allah tövbenizi kabul etmeyecektir.
Artık bu ayet ve hadisten sonra dinden dönen kabilelere neler yapıldığını anlatmaya bilmem gerek var mı? Bahreyn, Umman, Yemen ve Mühre’deki isyanlar bastırılmıştır. Halid bin Velid’in bazı isyancıları ateşte yakarak öldürdüğü Taberi’de geçer. (Taberî, III, 233) “O gün mürtedleri yakıyordu. Bu durumu Ebû Bekir’e söyledikleri zaman o, “Allah’ın kâfirlere karşı kınından çıkardığı kılıcı, kınına sokmak istemem” (Belâzurî, 107.) EbuBekir her ne kadar kafirleri cayır cayır yaktırsa da bazan pişman olduğu da olmuş. “Fücâe bana getirildiği gün, onu yakmadan öldürmeliydim” (Belâzurî, 112) Hatta bu kaynak da mı yetmedi bundan başka Ebubekir’in mürtedleri nasıl cayır cayır yaktırdığı için bkz. Ibnül-Esîr, II, 350.
İşte İslami kaynaklardan İslam’ın ne mükemmel ne rahmet dolu bir din olduğunun ispatı her yerden rahmet fışkırıyor Allah Allaaah!
Bundan başka Ebubekir döneminde İran ve Doğu Roma ile de savaşılmış Irak ve Suriye’nin bir bölümü fethedilmiştir.

Hiç yorum yok: