Hani
bazıları biz adam olmayız, diyip duruyor. 3. Dünya ülkesiyiz, insanların
beyni dumura uğratılmış, daha bebelikten cinli perili hikayeler
dinleyerek büyürüz. Büyüklerimiz bize vicdan vermek insancıl duygular ve
merhamet aşılamak yerine işin kolayına kaçıp cehennemle korkuturlar
bizi. Ya da cennet rüşvetiyle yola getirmeye çalışırlar. İnsan olmak
yerine elemden kaçıp hazza koşan çıkarcılar olmaya koşullanır çoğumuz.
İşte bir 3. Dünya ülkesinin Devrimcisi de bir tuhaf oluyor. O da belli
ediyor 3. Dünya ülkesi devrimcisi olduğunu. Yıllar evvel Boğaziçi'nde
öğrencilik yıllarımdı. Dünya Barış Günü'nü kutluyoruz binlerce insan.
Ellerinde "Savaşa Hayır!" yazan dövizlerle gelmişti Kürt hareketi. O
dövizleri kaldırıyorlar "Savaşa Hayır!" yazan dövizi tutan ellerin
sahipleri şöyle haykırıyor: "Dişe diş kana kan! Seninleyiz Öcalan!"
Diğer tarafta Marksist bir grup da onlardan geri kalmamak için şöyle
bağırıyor: "Mahir, Hüseyin, Ulaş! Kurtulana kadar savaş!" Ben de şok
olmuş bir vaziyette bir onlara bakıyorum bir onlara ulan sahi biz niye
toplanmıştık, diye düşündüm bir an. Sonra hatırladım: Haaa doğru ya
Dünya Barış Günü'ydü onun için gelmiştik buraya. Eylem bitti insanlar
dağılıyordu. Eylemden sonra bir mutluluk, insanların yüzünde bir
gülümseme, bir huzur. Ne güzel kutladık ama Dünya BARIŞ Günü'nü. Aferin
lan aferin size...
3 Eylül 2014 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder